Makam-ı post
Gülbengi çekerim Bismişah diye
Allah Allah gelir gönülden sözüm Niyazım ekerim Bismişah diye Mürşidime varıp yakarım közüm Postumun mürşidi Ahmed-i Muhtar Rehberim Ali´dir sırrı anahtar Bu yol ince bir yol girene ihtar Şahın meydanına sürdüğüm yüzüm Bir beyaz güvercin donundan geldim Postu horasanı dergâha dildim Hacı Bektaş Veli pir-i pir bildim Sırrı ayet ile âdemde cüzüm Aşçı makamında bir kızıldeli Velayet makamda keramet eli Dar-ı ayn-i cemde Hünkâra veli Desturunu alıp yolunda izim Ekmekçi yerinde Pir Balım Sultan Kızıl sarığıyla doğuyor altan Hak ile Hak olup diyara iltan Enel Hak yolunda sürdüğüm özüm Nakip postu ile aşka belendim Kaygusuz Abdalla künde elendim Dar-ı Mansur´um da niyaz dilendim Ölmeden giydiğim kefensiz bezim Kamber Ali Sultan ataca postu Şahı Velayete canıyla dostu Dergâh-ı makama hırkayı astı Batından zahire görünen gözüm Hünkârdan el alıp asayı saldı Tavaz da bir keşiş ikrarı kıldı Meydancı eri sırrıyla kaldı Sarı İsmail´dir gasvul kün mazim Girdi bir kazana eyledi mazhar Aşkın ateşine boyladı mazhar Türbedar postunda söyledi mazhar Can baba kalem-ı dilde vaazim Gaipten koç geldi İsmail için Âlemi dergâha seslendi niçin Halil İbrahim’in yolundan geçin Kurbancı postuna vardır niyazım Dağ taş ağaç yürüdü gördük sır ile Ateşe semahlar döndük pir ile Abdal Musa dedem desti har ile Ayakçı postunda çaldığım sazım Zahiride yoldaş oldu Musa’ya An içinde canı koymaz tasaya Mihmandar postu aldık asaya Hızır´ı nebidir sır imiş çözüm Postumuz on iki cemi cihanda Gök kubbe baki mi kılında handa Caneli´nin gönül gözü Rahmanda Akdimi vermişim mürşide razım |