SON DEM
Gülüşünün son demi mi kaldı bana.
Kendi yaktığım ateşin küllerimi kaldı. Argo kelimeleri güllerle mi süslesem. Gayrimeşru gecelerde mum mu yaksam. Gözyaşında mı boğulayım. Söyleyemediklerim isimli bir kitap mı yazayım. Yada anlayamadıklarım adında bir destan mı. Yüreğimin kapısına cellatlar mı koyayım. Etrafına barikatlar mı kurayım. Anlamadım anlatmak için konuşmam mı lazımdı. Hani sessizlik herşeyi anlatırdı. Kusura bakma ben bulamadım yüreğimin tercümanını. Sorman lazımdı cevaplamam için... Gelmen lazımdı gitmek için... Sevmek lazımdı ölmek için... Bakmak lazımdı görmek için... Sevdaya dair müzeler olmalı. Ve unutmak için bir ilaç. Ama sigara gibi olmamalı. Çekerken unutup, üfledikten sonra tekrar kalbe vurmamalı. Narkoz etkisi yapmalı duygulara. Sarhoş olmalı düşünceler. Kalbinin yolunu kaybetmeli kalbim. Not alırsam namerdim. Yalancı mutluluklara da razıyım artık. Yada gözlerine göm gözlerimi. Toprağımda kurusun gözlerin akmasın bir daha. Kaderine yaz kaderimdeki güzel yerleri. Gülüşlerimi ek toprağa ve gülüşlerinle büyüt. Göz yaşın düşerse toprağa solsun gülüşlerim. Ya yarım kalmış düşler son bulsun başladığı yerde. Yada daha doğmamış hayaller çizelim kendimize. Ayrılığın adı intihar olsun... Ve hasret kapımızdaki hüzünlü çocuk. Bir tutam sevgi daima zulada kalsın. Bir parça ateş hep yüreğimizde. Yaksın ama acıtmasın, ısıtsın içimizi. |