AŞK-I MANAVarlık nedir, yokluk bilene Ölüm nedir ki, aşkı bilene Can nedir ki , canandan aşk dilene Bir damla içinde, aşk-ı manaya gelene Bir can değil bin can feda olsun Canım aşkım, canandan manaya gele Bir ışık olur, kör eder gözleri Bir güzellik olur şekiller ifade etmez, tutulur dilleri Yanar alev sarmış gönülleri Garip garip öter bülbülleri Açılmış cennet bağın gonca gülleri Aşkın gerçek olur , manaya gelenleri Ölüm nedir, bilmez sevenleri Candan öte, canandan da öte Aşkın manaya erenleri Hayal, gerçeği yaşamakta Sevgi, aşk ruhu okşamakta Gönül enginlerden, yükseklerden uçmakta Sevmek güzel, gerçek aşkı yaşamakta Sevilmek bambaşka, gerçek aşkı bulup yaşamakta Ben aşık oldum kendi kendime Hayran kaldım gönül çağlar,çağlayanımdaki bendime Gönül gazel olmuş aşkın elinden, gidip Nedim e Mecnun olup, tanımadı Leyla yı çöllerde Gerçek aşkı, başka Leyla yı buldu, kendinde Mana ruh oldu can bedeninde Bin defa ölürüm yolunda, gerçek aşk içimde Aklım karıştı, gözlerim kamaştı, Şekli ifade edilmez, nurlar ışıklar içinde İnsanlık mükemmel bütünlük buldu, Mevlana da Hakkın Yunus tur doğru olanı da Aşık Veysel de gönül gözün açıldı Sadık yari buldun, kara toprakta Güzel oldun aşk, Karacaoğlan da Yiğidim yiğit oldu, Köroğlunda .........Türklük şahlanıyor Ahmet’in ocağında Dünyanın bucağında, Anadolu’nun kucağında Fatihim, Yavuzum, Süleyman’ım üç kıtada Sultan oldu, Kanun Süleyman’da Dünya titriyor bir fermanında Düşman yaraları sarıldı,hata bulundu dermanda Şimdi çakallar aslan mı oldu , Avrupa da Türkü horluyorlar ,insan haklarını zorluyorlar Ortak Pazar kurdular, Avrupa Milletleri oldu birlik Türk milletine dinini sordular İnce eleyip sık dokudular Ekonomi deyip, deyip durdular Türkiye mi can evinden vurdular Ulusun, çakallar kükreyip aslan olamazlar Aslanlarımız çakallaşmazsa Korkma bizden bir karış toprak alamazlar |