OLMUŞSUNSeni gören tanrı sanıp, tapardı. Şimdi yataklardan çıkar, olmuşsun. Şeytan görse hemen yoldan sapardı. Şimdi dilsiz selâm çakar, olmuşsun. Eşin, çocukların titrer, korkardı. Her an dudakların yere sarkardı. Kardeşlerin, anan geri ürkerdi. Şimdi gözle tespih çeker, olmuşsun. Pazar dönüşünde karşılanırdın. Her ay dört perşembe çarşılanırdın. Hep hasta olmadan aşılanırdın. Şimdi dona suyu döker, olmuşsun. Çeyrek asır aynı çorabı giydin. Kendince hükmeden büyük(!) bir beydin. Düşünmezdin hiç, halk gözünde neydin. Şimdi daha fazla sakar, olmuşsun. Ziyaret edene bilmeden baktın. Gençliğinde nice canları yaktın. İyilik yaptıysan başlara kaktın. Duygusuz kalpleri yakar, olmuşsun. Gidenler yanına, dönüş zamanı. Sende ayırırsın sapla, samanı. Orda göreceksin uysal, yamanı. Kuru ekmek bulup tıkar, olmuşsun. Mezara konmuyor bahçe, harmanlar. Duyulmaz, dinlenmez artık fermanlar. Kalmamış at binen serde dermanlar. Dursunî’ye mel mel bakar, olmuşsun. Dursun Yeşil –2008 |