İnanmak zorlaştı, gam içinde bir nazardı!Günlerce Özlemin susuzluğunda Umudun izlerini hıfzederken Senden Arta kalan olmasaydı Şimdi kim inanırdı Dirliğimi Güneşin haşmetinden Korurken İçime serinliğe Gark eden esintiyi Ne güzel müjdelerdin. Çare adına Ne varsa sen sabırla Şükrederek benliğimde ki Hiddetimi yenerdin. Yeter artık Diyeceğim an Sen papaklarınla Dudaklarımı okşardın sus diye Her zaman Şu gerçeği işlerdin Satırlarında, gönlünü sakın Hiddetin ellerine teslim etme. Sinende Barındıracağın kin Çekirge misali en bereketli Fikri başaklarının başlarını yok eder. Kalan Saptan asla Bir unu, bulguru Elde edemezsin. Sen gönlünde Çiçeklerin açmasını Ve solmamasını istiyorsan O vakit sinende Asla şiddet ve hiddete Bir kapı aralamayacaksın. Biliyorsun ki Yağmur her zaman Canlar için bir berekettir. Lakin bazen Afete dönüştürmek Senin elinde olan tercihtir. Afetlerde Ne kadarda cana mal olsa Nedamet için Yine bir tercih değildir. Hareket ve kuvvetin Sebebi zikredilmelidir derdin. Senden Kalan mektupları Okuyunca içim içime sığmıyor Hissiyatım Sanki coşuyor Hicran her yanımı kuşatıyor. Ah Tamburi cemil efendi Hacı arif efendi hislerini Ne kadar güzel dile getirmişler Sazların Dillerinde, gönülleri Fetheden nağmelerinde. Ellerimde kokladığım Senden kalan mektuplar olmasaydı Kim inanırdı kalbime işlediğin güzelliklere... Mustafa CİLASUN |
Senden kalan mektuplar olmasaydı
Kim inanırdı kalbime işlediğin güzelliklere.
tebriklerimle