...ne kadar çok yakışıyor sa ekmek kokusu bu havaya
o kadar çok yakışıyor sıcaklığı
avuçlarımızda açan gülden çiçeklere




... az karanlık olsa da hafızam
gayrı aklımı tek yeşillendiren o

havaya düşen cemre suyu
sonra toprağı sonrası ateşi


ve kardelenin hercaisi gibi
çamlar altına karlar altına
çiğdemler açıyor



Laleler renk cümbüşü öyle güzellerki
hanımelleri leylakları kıskandırıyor
narin zarif gizemli ince dokunuşlu
iğdeler haber salmış aşka
assolist geliyor çiçeklerin asili diye

bağırıyor var gücüyle


çiçekler arasından seçildim de geldim
güllerin renginden açıldım da geldim
damla damla çoğaldım da geldim
ben seçilmem seçerim dedim de geldim
güller arasından seçildim de geldim



sonra tekrar başa sarıyor
hep sonu olmayan film
hep sonu olmayan final



hani vedalar hüzün kokar ya
ilk geliş sebebimiz gibi
ayrılığımızda sebebimiz olacak
belki de bu gidişler
insanlığımızın ardından
güzellikler başlatacak




bu bir kayıp gitme değil
bu bir yitip gitme asla değil


gene de bir yanımız ağır basacak bu sahnede
oda hiç tereddütsüz üzülen


şimdi !

kapat göz pancurlarını
çek yeni libas pimini
söndür ışıkları
üfle mumları
son final
son tango
ve... perde
yeni baharlara

Gülay GÖKTÜRK