BİR HİKAYE
SEZAİ REMZİ DAYI HALKTAN ŞİKÂYETÇİ
Eğleşirken bir terzi dükkânında Kapı açıldı baktım bir adam Yırtık pırtık eski püskü elbisesi Bunu dikebilir misin dedi Terzi Zahir hiç itiraz etmedi Çıkar hallederiz dedi İşimiz çok ve uzun deyip Terzi makinesini çalıştırıp dalarken işine O ile ben kaldım baş başa Yüzlerde çizgiler kalın ve derin İzleri var çektiği gördüğü kederin Asırlar öncesinden bir kalıntı sanki Karşımda durmakta şimdi Bir anda ürperdim ve korktum Son bir hamleyle topladım gücümü Sordum sen kimsin Nerden gelip nereye gidersin Bana neden öyle bakıp korku salarsın Derken ölüm aklına gelir acı kokusu ile İçinden geçer lakin benim düşmanın iki Oda kendi nefsim ve lanet şeytan Üstelik niye vursun beni durup dururken Görünürde ne tabanca ne kesici alet Yaklaş diye gür bir sesle bana seslendi Sen dedi uzaktan takip ettiğim Sen dedi sevgiyle yaklaştığım bir insansın O ne bakış be hocam böyle sevgi Korku yumağı gibi Şiir yazdığını biliyorum Şiirlerini çok seviyorum Sana anlatayım beni de Şiirinle resmet anlatayım dinle Çok söyleyeceğim var dedi Kafamı olur anlamında sallamamla ekledi Ben insanları oldukları gibi kibirsiz, çıkarsız Hatalarıyla saflıklarıyla sevdim Bir türlü ya kendimi anlatamadım Yâda anlamadılar, dürüstü dürüstlüğü sevmediler Muhbire değer verip doğruya değer vermediler Doğruyu söyledim taşladılar Yılmadım kötüden korkmadım Sopa yedim kafamı kırdılar değneklerle Dönmedim doğru yoldan Döndüremediler hak bildiğim yoldan Hastaneler bunun üstü eski Parası yoktur diye almadılar Tedavime yanaşmadılar Dost bildiklerim ise çoktan sıvıştı Kaçtı gitti gelip de kapımı çalmadılar Halin nedir diye sormadılar Bir sıcak evim Evimde bir sıcak çorbam Tarhana mercimek olmadı Aşka vaktim hiç bulunmadı Yaşayan bir ölü sandı herkes Devamla anlattı Senin içinden geçirdiğin gibi Tarihi bir kalıntıyım belki Ama Halkın gözünde değersiz Yürüyen korku filmi miyim? Yoksa ben diye sordu Ben durdum o durdu zaman durdu Yok dedim diyebildim O ise yurdumda kendi halkımdan gördüğüm Uğurlarında can verip ölürüm dediğim Kişilerden gördüğüm kötülüğü Düşman dediklerimden görmedim Çok kahırlı kızgın bir dille Ve devamıyla dedi ki Suç bendemi onlarda mı? Bunu ben bugüne kadar çözemedim Bu halleri gördüm göreli bildim bileli Hiçbir şeye gülemedim Söyledim Garip Kul Lakabımla Sende Yaz ki Garip Kul Lakabınla Ben anlatamadım Sen anlat anlatabilirsen Halkım dediğim bu Halka Terzi işini bitirip borcun yok diye Verirken elbisesini söyledim ona Bende anlattım işte seni Sezai REMZİ dayı Anlattım Halkıma Bu şiirimde, Roman tadında Memnun mesut hadi eyvallah Dedi bana karıştı caddeler Karıştı sokaklara Sonrasında daha neler göreceğiz Daha neler çıkacak karşımıza Caksu 1986/ Düzenleme/2015 /19.03. |