ARKADAŞIM
ARKADAŞIM
Arkadaşım Kadir Beraber geçti çocukluğumuz İlkokul, orta, lise derken Ne çabukta büyümüştük birden Az koşmadık köyün tozlu yollarında Çemberlerin peşinden Lise yılları farklıydı hep Hoyrat takılırdık, nedendir bilmem Kavak yelleri eksik olmazdı başımızdan Haluk vardı, Ekrem vardı sen, ben...... Gereksiz şeylerde yapardık bazen Yapıntıdan yürüyerek Ortaköy’e giderdik Aydoğan’dan bir şişe şarap alır Sırayla kafamıza dikerdik Üç beş yudum yeterdi hepimize Sonra uzaktan uzağa bakıştığımız Kebabçı’nın kızlarını keserdik Ortanca kız vardı hani, mavi gözlü Adını bir türlü sormayı beceremedigimiz Sinderella dediğimiz sarı saçlı kız En çokta onun muhabbetini ederdik Sırf kızları görebilmek için Kebapçıyı günde kaç kere ziyaret ederdik Ah be Kadir. Ah…. arkadaşım. Kadıköyden bir kız severdin. Adını sır gibi saklar, hepimizden gizlerdin Seviyorum arkadaş, kesişiyoruz vallahi Hele şu askerlik çıkıversin aradan Anama o kızı isteteceğim derdin. Gün oldu askerlik çağına da geldik Biz tecil ettirdik gitmedik Sen ille de gitmek istedin Tecil ettir Gitme dediysekte Kimseyi dinlemedin Sevdiğin kız içinmiydi acelen Bunu bize hiç söylemedin Erkenden sıramı savıpta geleyim derdin. Ama olmadı , gülmedi bahtın yüzüne Bir sabah Kadir askerde ölmüş dediler Bu kapkara haberi tez elden bildirdiler Üzülmek derman olmadı acımıza, Kifayetsiz kaldı cümleler Kaderin böyleymiş , böyle yazılmış meğer Yıllar oldu sen çekip gideli Kadir Yol aldı seneler üzerinden Köye gittiğim zamanlar da olur bazen Arada bir kabrine de uğrarım Tutamam kendimi sessiz sessiz ağlarım Senmiş gibi mezar taşına dokunup, Hasbıhal ediyormuşçasına ikimiz Sanki eski günlerdeymişiz gibi Kendimce halini hatırını sorarım Şiir dünyam 1997 Nizamettin Ayhan ÇELİK |