Kurbanım
Ne güzeldi seninle beraberdik bir zaman,
Gül açardı yüzünde bakıpta güldüğün an, Aldılar seni benden sevdamıza doymadan, Bahardın buram buram kokuşuna kurbanım. Hatırlarmısın bilmem buluştuğumuz anı, Durak vardı önünde postanenin tam yanı, Kalabalıktı yollar işe gidiş zamanı, Koşarak ceylan gibi sekişine kurbanım. Bazı bazı kaş çatıp çoğu zaman gülerdin, Bazende naz yaparak edalı göz süzerdin, Gönlümü içten içe pare pare ederdin, Gülüşüne nazına yakışına kurbanım. Takılır kızdırırdım mahsunlaşırdı yüzün, Titrek ürkek çıkardı söylediğin her sözün, Gitmiyor gözlerimden yüzündeki o hüzün, Üzülüp dudağını büküşüne kurbanım. Şaka lan oyun derdim sinsi sinsi gülerdin, Asıl ben oyun yaptım seni kandırdım derdin, Bazende surat asar bir yandan da söverdin, Dik dik bakıp kaşını çatışına kurbanım. El ele kol kolaydık gezerdik dört bir yanı, Sanki bahardı bize kışın en sert zamanı, Bugün gibi aklımda o günlerin her anı, Gönlüme seller gibi akışına kurbanım. Diyorsun ki gel artık hasret canıma yetti, Sensiz gülmüyor yüzüm mutluluğum terk etti, Bende tükendim artık benimde sabrım bitti, Hasretle yanık yanık bakışına kurbanım. Ucunda ölüm olsa gönül bu vazgeçmiyor, Sensiz hazan ömrümde bir dal çiçek açmıyor, Sana gelen yollardan kervan bile geçmiyor, Yol olsunda fark etmez yokuşuna kurbanım. Fahrettin Petriçli |
Kutluyorum kalemini
_______________________________________________Selamlar saygılar