Çanakkale’den GeçirtmedikŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Çanakkale Zaferi…
Siz hiç Çanakkale’ye gittiniz mi? Denizin o kan kokan kırmızısına dalıp o maviliğe kırmızı hüznü salan şehitlerimizi düşündünüz mü? Nefes alırken havdaki barut kokusunu genzinizde hissettiniz mi? Allah Allah nidaları kulağınızda çınladı mı yâda gürleyen top sesleri… Ya da gecenin bir yarısında karanlığın içinden gelen vatanı uğruna hayatını veren insanların sesini duydunuz mu? Kınalı Hasan’ı, Seyit Onbaşıyı siperde gördünüz mü? 57. Alay komutanı Manastırlı Yarbay Hüseyin Avni’nin “haydi aslanlarım” diyen sesini duydunuz mu? Ben duydum. İçinizde öyle derin fırtınalar kopuyor ki; gözlerinize anlamını bilmediğiniz çiğ taneleri düşüyor. Belki ağlıyor belki kahroluyorsunuz ama o her adım atışında üstlerine bombalar kurşunlar şarapnel parçaları yağan şehitleri düşündüğünüzde yüreğiniz bir parça daha eriyor. Neden bu kadar acı sözler düşüyor dudağımdan kalemime? Yağmur gibi yağıyor gökten, gülleler mermiler, etraf kan kusuyor. Öyle bir zamandayım ki ben sanki Mehmetçiklerin Allah Allah nidaları kulağımda çın çın, yüreğimi burkuyor… Eğer o savaşta o yiğitler göğüs gerip o kurşunlara yüreklerinden kocaman surlar örüp kazanmasalardı o savaşı o zaman işte o zaman bizde olmazdık. Belki ayrı ayrı devletlerin himayeleri altına girip bugünkü hürriyet özgürlüğü yakalayamazdık; çünkü Çanakkale Türkiye’nin geçiş noktası. Çanakkale’nin elimizden alındığını düşünsenize! Tanımadığımız insanların Türk topraklarını kazanması ve özgürce ’’ burası benim ’’ dediğini… Onlarca Türk’ün vatan dedelerimizin atalarımızın ve sırtında kurşun taşıyan eşlerine yavrularına ve en önemlisi vatanına bir parça yardımı bulunmasını isteyen o analarımızın kanlarıyla sulanmış topraklarımızın bir başkasına ait olmasını... Düşünmesi bile korkunç! İnsanın içine en derinden kurşunlar yağıyor sanki. Yüreğim bir nebze daha parçalanıyor içimde. Kendi kendimi diyorum ki: ’’O savaşta mağlup olsaydık şimdi bu bağımsız topraklar bizim olur muydu? Kendi vatanımıza emanet toprakların üstünde yürümez miydik? Düşmanlarımız önce Çanakkale’yi sonra İstanbul’u ve sonra... O kadar ağır bir savaştan belki tüm Türkiye’ yi ...Ama Türk Askeriydi onlar! Verir miydiler bu vatanı eloğluna? ’Hayır’... Allah Allah diye inleyen sesleriyle savundular bu toprakları...’’ İşte böyle düşündükçe Çanakkale’yi; acaba kırmızıya çalmasaydı deniz bu kadar hüzünlü dans etmeseydi yapraklar rüzgârla ve kanla sulanmasaydı bu toprak değerini bilir miydik? Titremezdik sanki sıradan bir yermiş gibi gelirdi. Aslında Türkiye’nin her yeri gurur kokan topraklarla örtülü değil mi? Dünden bu güne onlarca savaş olmadı mı? Vatan uğruna bu topraklar kanla sulanmadı mı? Doğudan batıya onca insan şehit olmadı mı? Onlar öyle onurlu ve gururluydular ki yüreklerinin tam ortasında demirden ateş topları saplansa bile yüzlerinde vatanı uğruna can vermenin sevincini taşıyorlardı. Ey Türk Askeri! Sen ki cephenin ardında nasır tutan ellerinle savaşırken onlar neden savaştıklarını bile bilmiyorlardı. Çanakkale yakılıp yıkılırken ve üstümüze bombalar yağarken düşmana inat kadere inat ve gözlerini kaparken kırmızı yağmurlar altında ölüme inat yeni bir zafer kazanmanın sevinciyle dört elle sarıldın toprağına. İçine çekerken deniz kokusunu gözlerin doldu. Belki alınyazından belki yeni doğmuş bebeğinin hayalinden... Ama baş eğmedin. Ey Anadolu’nun her tarafından gelip bu topraklarda yatanlar gözünüz arkada kalmasın. Biz bu aziz vatanı ister gecenin kör karanlığında ister alaca şafakta olsun kimselere bırakmayacağız. Çanakkale aslımızdır ve biz aslımızı unutmayacağız. Mustafa Kemal ATATÜRK belki de kurduğu şu cümleler ile bizim nasıl bir millet olduğumuzu ve dünyaya nasıl ders verdiğimizi bir kez da göstermiş oldu. Çanakkale’de ölen yabancı askerler işin Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN kurduğu cümleler şöyleydi; ’’ Şimdi dost bir ülkenin topraklarında yatıyorsunuz. Huzur içinde uyuyun. Bizim için Mehmetler ile Jonny’ler arasında bir fark yok" dediğini ve yabancı şehitlerin annelerine de; "Oğullarını uzak ülkelerden buraya gönderen anneler siz de gözyaşlarınızı silin. Oğullarınız şimdi bizim bağrımızda huzur içinde yatıyor. Canlarını bu ülkede kaybederek, onlar artık bizim de evlatlarımız oldu’’ demiştir. İşte biz böyle bir neslin torunlarıyız. Bunu sakın unutmayın ve unutturmayın… ***** “Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur.” ”İstiklal, istikbal, hürriyet, her şey adaletle kaimdir!” Mustafa Kemal ATATÜRK
Binlerce canımızı, orada şehit verdik,
Yine Çanakkale’ den, düşmanı geçirtmedik. Vatana göz dikeni, orada yere serdik, Can verdik binler öldük, yine toprak vermedik, Çanakkale’den bir tek, düşmanı geçirtmedik. Mehmet’te iman vardı, top tüfek mermi azdı, Baş açık yalın ayak, o cephelerde gezdi, Gece gündüz demedi, onca siperler kazdı, Can verdik canlar aldık, yine toprak vermedik, Çanakkale’den bir tek, düşmanı geçirtmedik. Çanakkale Türklerin, destanının adıdır, Milletin yüreklice, verdiği imtihandır, Bu Ulusun sevdası, yürekteki imandır, Orda bir beden kaldık, yine toprak vermedik, Çanakkale’den bir tek, düşmanı geçirtmedik. Bu toprağa ters bakan, oyuldu o kem gözler, Çanakkale bir destan, yeter mi ki hiç sözler, Can verdi ecdadımız, yetim kaldık hep bizler, Tekbirle hep bir olduk, yine toprak vermedik, Çanakkale’den bir tek, düşmanı geçirtmedik... 01.03.2015 06.30-İZMİR(2) Ömer Sabri Kurşun |