USMANTakım elbiseyi giyince hemen Atladı koltuğa kıvırdı Usman. İstediği yöne döndürdü dümen Kazandan bol kepçe savurdu Usman. Bile bile oyu vermiştik ona Zekâsı dört köşe açmadı vana Ağzı açılınca laf düşmez sana Gencecik çamları devirdi Usman. Donunu çekmekten aciz adamı Makama getirdi giderdi gamı Duvarla birlikte yıktırdı damı Deveyi iğneyle döverdi Usman. “Bütün işler benden sorulur” dedi Lortlar sofrasında dört öğün yedi Aslanı görünce görüntü kedi Şeytandan daha çok gâvurdu Usman. Bilmediği bir iş yoktu tarifte Onda bulunan söz yoktu arifte On parmak bin türlü hüner herifte Kaymaklı kadayıf geverdi Usman. Poz vermeyi sevdi koştu dört nala Belgeli ustaydı elinde mala Şimdi dost arasın baktırsın fala Geleni darıltır kovardı Usman. Sıkışır köşeye tep tepbet derdi On üç gün geçmeden ortamı gerdi Sattı Eğirdir’i ucuza verdi Dostlarını baştan savardı Usman. El öpüp secdeler ettiler ona Şişerek kabardı sığmadı dona Dişine dokunan sürüldü Van’a Sulandıkça azdı göverdi Usman. Yolsuzluğu modern usulle yaptı “Hak yoldayım” dedi ters yola saptı Makam sevdalısı şöhrete taptı İşini bilene duvardı Usman. Şimdi selâm veren arar gözleri Görmedi oy veren aciz bizleri Tanrı oldu yokuş etti düzleri Gülistanı çöle çevirdi Usman. Biri feda etti güzelim yurdu Herkesi darılttı yalnızca durdu Dursunî’yi gördü enseye vurdu Koyun baş üstüne davardı Usman. 05.04.2014 Dursun Yeşil |