GARDAŞ
Şu gurbet gider zoruma,
Kalk gidelim köye gardaş. Hasret kaldım pınarına, Gel içelim suyu gardaş. Çak evimin çivisini, Dök çürüyen sıvasını, Yık, baykuşun yuvasını, Merdiveni daya gardaş. Bel vur toprağı kazısın, Bahçeyi çiçek bezesin, Kes dallarını uzasın, Ahıskanın boyu gardaş. Açık dursun kapımız da, Aş kaynasın kabımızda, Tenekeden sobamızda, Demleyelim çayı gardaş. Bumuydu hayat davamız, Virane olmuş yuvamız, Nefessiz kalmış evimiz, Kıran girmiş soya gardaş. Kısa ömrüm geçti boşa, Gel yerimde ol da yaşa, Aklar düşmüş dertli başa, Saçlarımı boya gardaş. Yadeller bana yol oldu, Para kazandım pul oldu, Dost görünenler el oldu, Emmi, bacı, dayı gardaş. Ölürsem gömün köyüme, Bedenim kansın suyuma, Süslenmiş mezar neyime, Koy başıma kaya gardaş. Fatih Coşgun 17.01.2015 |
Tebrikler...