GENÇLİK
Bir kurabiye misali yandı gitti gençliğimiz
Yerimizden kalkamaz olduk kalmadı dinçliğimiz Dertlerle kaynayıp haksızlıkla piştiğimiz Kalkmak isteyince ayağa bir daha düştüğümüz Hakkını bile arayamıyordu geleceğin güvencesi Bomboş bir gençlikte doluydu vatan şinesi Görülmemiştir şiddetli depremin böylesi Bu vatanı bunlara mı emanet etmişti dedesi Durun dinleyin gelecek size neler söylüyor Belkide ecdadı nın mezarda kemiği sızlıyor Kimimiz aç gezerken kimisi et közlüyor Uyanda kendine gel vatan senden neler gözlüyor Boş şeyler empoze edilmiş körpe beynine Çarkların hepsi dönerken üç beş zengine Çaresizmiş sin ağlıyormuş sun dün yine Kalk artık umutla merhaba de yeni bir güne Bildiği tek şey yiyip içip eğlenmek olmuş Genç kızımız baba evini unutup diskotekte uyumuş Demir attığı yer ne bir liman ne bir koymuş Bir güneş kadar sıcak ATATÜRK gençliği kaybolmuş Sıcacık bir yatakta boş bir rüyaya yatmış genç dimağlar Çiçek açıp meyve vermez olmuş yemyeşil bağlar Bu derde dayanamaz ne hastalar ne sağlar Bu gençliğin heybetiyle yıkılması lazım yükselen surlar. Durun gardaşlarım kulak verin ecdadımızın sesine Sahip çıkmaz olmuş öz babası güzel annesine Sen susarsan kim biner adaletsizliğin tepesine Tez günde şahlanıp dur demelisin hepsine Hüseyin im bende gençliğimin körpe zamanın dayım Kim iyiden güzelden yanaysa onun yanındayım Belkide elli milyon içinde zerre kadar noktadayım Ben Türk gençiyim gündüzlerin güneşi gecelerin yıldızıyım (SİVASLIM 30.04.1988) NOT:O ZAMANLAR TÜRKİYE ELLİ MİLYONDU. |