,,,,,,,,,,,,,,,,
Bilir misin
Gittiğin gideli Daha da büyüyorsun içimde İnan sen büyüdükçe küçülüyor ruhum Beni yalnız bıraktığın zamanın derinliğinde Sonra kendimden geçip kayboluyorum Seni aradığım yerlerde Az ötede Yalnız bir kuş yavrusu çarpıyor gözlerime Kanatları yeni palazlanmış Gökyüzünden uzaklarda Yürüyorum ağır ağır Yaslı bir adam beliriyor birden karşımda Yanında bir kaç köpek Çöpleri karıştırıyor umarsızca Şu tarafta birkaç kır çiçeği var Henüz yeni açmış biraz lale biraz papatya Ve iki sevgili çiçeklerin arasında Sarmaş dolaş İki sevgili var gözlerimde şimdi Sanki biraz bize benziyor uzaktan bakınca Yürüyorum ağır ağır Sana kavuşma umutlarıyla Gün kararmaya başlıyor bir yandan Akşam ise geceye bağlanıyor seni düşünürken Yine giyiniyorum bana bıraktığın yalnızlığı üzerime Her canlı kendini yaşıyor zamanın içinde Ben gördüğüm her canlıda seni buluyorum Nedenli veya nedensizce Elime bir kalem yapışıyor diğer gecelerdeki gibi sessiz Günlüğüme bir not daha düşüyorum “Sen gidince anladım Çiçeklerimin solgun İçimdeki kuşların ne kadar yorgun olduğunu” diye Aklıma o ufak kuş yavrusu geliyor birden Ve o ufak kuş yavrusu sen oluyorsun penceremin kenarında Gözlerim dalıyor seni seyrederken yine kaybolup gidiyorum uzaklara Penceremi açıp yavru kuşu besliyorum ardından Gözlerimin kenarından dökülen düş kırıntılarıyla Sonra beraberce uçuyoruz mavi gökteki beyaz bulutlara Elimde kır çiçekleri biraz lale biraz papatya Hayallerimin sonsuzluğundan sana kavuşacağım o bilinmez zamanlara… İhsan Çaybaşı |