Bir yanda Hisarcık, bir yanda Hacılar,
Sarılmışlar eteğine, beline Erciyes.
Dinle sana anlatacaklarım var,
Düştün ozanların diline Erciyes.

Anadolu’ya tahtını kurdun,
Kayseri’ye mührünü vurdun,
Tüm dünyaya duyurdun,
Adımızı, şanımızı Erciyes.

Yanar dağdın, volkandın,
İçten içe yandın, çalkandın,
Dört bir yana lavlarını yolladın,
Kayseri’yi de kolladı Erciyes.

Fıkralara geçmiş adın,
Ne zaman kalkarsa karın,
Borcunu ödeyecekmiş tüccarın,
Dokunmaz bize zararın Erciyes.

Yaylalarda buz gibi suları akar,
İnsanlar yaz-kış pikniğe çıkar,
Güneşi çarpar, kavurur yakar,
Dört mevsimi birden yaşar Erciyes.

Mayıs ayında da karları olur,
Gelinlik giymiş kız gibi durur,
Yaylasına çıkılır, çadır kurulur,
Çok şenlikli olur Erciyes.

Ömürlü anlatacak çıkar ise yarına,
Aşık oldu yağmuruna, karına,
Tertemiz havasına, kayak sporuna,
Mıknatıs gibi çeker bizi Erciyes.

Ömürlü Aksoy
Kayseri-Eylül, iki 1000 sekiz