Sen BilmezsinNe söylesem Saatlerce seni dinlesem Ruhumun hicran damlalarını Her lahzada şerh edip, solgun kalbini ümitlendirsem Kendi halimde ve miskin köşemde bir işe yaradığımı düşünsem Şimdi garip Bir mahalledeyim adımlıyorum Kırık dökük cam ve duvarları hüzünle izliyorum Kaybolan ve isimsiz sevdaları sual ediyor, cevap alamıyorum Terk edilmişliği hücrelerime kadar hissedip, hicranı yaşıyorum Hangi umutlar Durmak bilmeyen heves ve oyunlar Nefs adına atılan nutuklar, kabaran duygular Hamaset ve hilelerle kandırılan insanlar, nasıl mağdurlar Avazım çıktığı kadar bağırmak istiyor, kim duyar bilmiyorum O sessiz halinle Bana kız ve bana durma bağır Haksızlığa kulaklarını kapayanlar elbette sağır Hak ve hakikat mihengi yüreğimi şimdi dağlıyor ağır ağır Kalk kabirde yatan, halime alay ederek bakan ruh, beni de çağır Garip ve yetim Çocuklar gibiyim, titriyor tenim Bilmem ki ben niye bu kadar sahipsiz ve acizim Hangi âlemi temaşa etsem, tek tük rastladığım cana seslensem Yalnızlığın ve mahzunluğun sokaklarında, ömür tüketmekteyim Bilmem ki Ne vakit duyacaksın sesimi Yıllarca beslediğim, derlediğim umut ve hayallerimi Her geçen gün yüreğime acı zerk eden endişeler ve ümidimi Boyun büktüren, sabırda çürüten, kanaatte eriten şevki saadetimi Hasretin, firkatin, haşyetin, suhulet ve ülfetin yaşandığı arzuhalimi… Mustafa Cilasun |