Sormayın Bana
Su serpilirdi yüreğime bakınca yüzüne
Kamaşırdı gözlerim güzelliğini görünce Para bile etmeyen güzellikten önce Düşüncenin tarifini sormayın bana. Pusluydu gözleri gözlerime değince Bir şeyler vardı sakladığı, bilmediğim Birkaç damla gözyaşı ardından sildiğim Kahve gözlerin rengini sormayın bana. Bal tatlısı dudaklardı öptükten sonra Yürekte sonu oldu acı dertlerin Boynundaki nokta nokta benlerin Beşibiryerdeliğini sormayın bana. Azap olurdu sarmasaydı kollarım O şuh, o narin, o incecik belini Boncuk boncuk terlemiş gül goncasını Kokladığımı nefes nefes sormayın bana. Dokunmasaydı ellerim beyaz ellerin sıcaklığına Titrer miydi yüreğim, yıllar sonra yeniden Çaresiz derdini o muhteşem gecede dinlemişken Söyleyemem sırrını sormayın bana. Bilemezsiniz ki onu ne çok sevdiğimi Eridiğimi için için her gün Güzel hatıralarında yaşıyorsam dünün Yağmur yağmur ağladığını sormayın bana. Sormayın bedenimdeki ıstırabı bana Yokluğuyla neler çekti, göğüs gerdi Yıpratmadı bu kadar hiçbir yokluk beni Öldüğünü sevdiğimin sormayın bana. Kaan Özer |