Ozan Arif!
Ozanım, ozanım, ozan Arif’im;
Senle güzelleşti özgün tarifim. Folklorla, müzikle boy gösterirdik; Ülkücü gençliğe coşku verirdik. Yetmişli yıllarda Samsun’du mekân; Mücadele verdik hiç yokken imkân. Yürekten dostlardık, pek güvenirdik; Birbirimize hep moral verirdik. Saygı ve muhabbet her zaman vardı; Yalansız, riyasız dostluklar yârdı. Tırnağımıza taş değse ezerdik; Ülküdaşımıza değer verirdik. Çıkarcı değildik, hep paylaşırdık; Arada hırlaşsak da uzlaşırdık. Cesurduk, yiğittik, özveriliydik; Bir yardım gerekse omuz verirdik. Bizim kuşak pek az kaldı geride; Çatlı’lar, Kukul’lar kim bilir nerde! Seksenle birlikte darbeler yedik; Arardık, sorardık, haber verirdik. Allah, kalanlara selamet versin; Göçenlere ise rahmet eylesin! Ozanım, küssek de mutlak söz verdik; Davamız kutsaldır, destek verirdik. Tek gücendirilen sen değilsin, bil; Haddini aşanlar için çalar zil! Bilirsin, her daim alında terdik; Yererdik, överdik, emek verirdik. 02.02.2015 Kardeşim ve dostum Arif Şirin’e buradan hürmet, muhabbet ve mahsus selamlarımı sunarım. |
Olmaz bunun ölçüsü, ne tartı ne darası...