Pamukkale
PAMUKKALE
Yaslanmışsın kale gibi Çökelez Dağına Kalplerde yaşayan sevgilisin Pamukkale Tarih olup akmışsın Menderes Irmağına Dillerden düşmeyen efsanesin Pamukkale. Ruhları sarar eşsiz manzaranın nefesi Dinlemeye doyulmaz şırıl şırıl su sesi Rüzgarların sanki sevgilinin busesi Alemlerin içinde eşsizsin Pamukkale. Öyle bir beldesin ki doğa tarih ve hayat Güzellik sırrı suyun şifa yüklü her nebat Yoktur bu Dünyada başka bir benzerin hilkat Dantel nakış gibi işlenmişsin Pamukkale. Tatlı tatlı okşar teni akan bu ılık su Bembeyaz pamukla döşenmiş sanki avlusu Kazınmış Dünyaya eşsizliğinin olgusu Seyrine doyulmaz bir tablosun Pamukkale. Ay doğar çökelez’den döner bir başka hale Bakınca karşıdan sanki ışıktan şelale Zaferlerle süslenmiş tarihine meşale Uygarlık aleminde incisin Pamukkale. Takılmış bir kolyesin Denizli’nin boynuna Tabiatı tarihi almışsın avucuna Sevda olmuş girmişsin insanların koynuna Şu avize altında nurani Pamukkale. Suların yanıp söner sanki rengarenk çelenk Yanık bir türkü gibi kızıla dönen gri renk Hayran bırakır insanı yüzündeki ahenk Paha biçilmez gerdanlıksın sen Pamukkale. Mehtap gömüldüğünde yarıya kadar suya Ömür yetmez seni yaşamaya doya doya Efsunlusun gören tutulur kara sevdaya Cihanın harika beldesisin Pamukkale. 28.12.2014 Emin ÇELİMLİ |