ÜLKÜM İŞÇİLER DERNEĞİSENİ İSTİYOR YARIŞMAK ÇABALA GÖSTER EMEĞİ SENİ İSTİYOR BARIŞMAK ÜLKÜM İŞÇİLER DERNEĞİ Duygular kökten derinden Kımılda oyna yerinden Ülkücünün üzerinden Ülküm İşçiler Derneği Börteçine/Bozkurt adın Ama Erkek ama Kadın Ülkücü kolun-kanadın Ülküm İşçiler Derneği Hayal olursa gördüğüm Batar bağrıma her tüyüm Can damarımdaki düğüm Ülküm İşçiler Derneği Gümüşhanlı yarış derken BARIŞ YELLERİ ESERKEN EMEĞİN YANINDA ERKEN ÜLKÜM İŞÇİLER DERNEĞİ Her şeyin sahibi olan Ulu Allah Teala bir daha mühlet vermeyebilir düşüncesiyle anımı boşa harcamadan, vaktimi Rızay-ı Mutlak için Ülküdaşlarımla beraber olmaya adıyorum. Bu demek, şöyle demek, ölmüşüm üzerime kefenim sarılmış ve kabre konulmuş vaziyette kabul ediyorum yaşadığım hayatı. Ve şöyle yelken açıyorum, Türk’üm Diyenlere... Bireyselleşme kültürüyle birlikte insanların git gide daha ben merkezci, çıkarcı ve bencil hale geldiği, ahlaki erdemlerin geçer akçe sayılmadığı günümüzde Ülkücü olmaktan, Allah rızasından, doğru olmaktan ve helal kazanmaktan söz eden bunları dikkate alarak hayat sürmeye çalışan biz Ülkücülerin tabiiki farkı olacak. Şartlar, zaman ne olursa olsun helal kazanç peşinde olanların, haramdan yüz çevirenlerin ortak özellikleri vardır. İşte bu gerekçe ile iş, işçi denilince Ülkücü İşçilerin meziyet sahibi olduklarına inanıyorum. Cenab-ı Allah katında da böyleyizdir İnşallah. Diğer taraftan İslam’ın, Müslüman Türk Ülkücüsünde öngördüğü kimi haller, tutum ve davranışlarda var ki, nasıl ve neden gözardı edebiliriz. Anlamak mümkün değil, hakikaten mümkün değil. Helal ve haram, emir ve yasaklara riayetsizlik genellikle maddiyatla imtihanımız da zuhur ediyor. Mesela, haram olduğu biline biline iş hayatında yalan söylene biliyor, insanları aldatmak sıradan görülebiliyor. Oysa İslam ahlakıyla taban tabana zıt, Ülkücü İşçiler bu durumu kabullenemediğinden ötürü Dernekleşmiş olacak ki, ’’Dik Baş Tok Karın Mutlu Yarın’’ ortak akılları olmuş. Hatta Kutlu İnsan Cennet Mekan Başbuğumuz Alparslan Türkeş Han’ın şu sözünü hatırlayalım, yanılmıyorsam şöyle idi; İşçi Fabrikaya ortak olacak, Fabrikası olanlar Fabrikalar açacak. Başbuğumuzun fikri İktidar, Ruhu Şad olsun Ülkücüleri Kürşad olsun. Şöyle dem vurarak devam edeyim ki, İşçinin hakkı hem Mukaddes Kitabımızda hem Sünnet-i Seniyye’de kuvvetli bir tavsiyedir. Emir olarak aldık başüstüne kabul ediyoruz. İslam işte-işçilikte hak diyor, velakin işçi denilince bu nemenem talihsizliktir ki, akla Komünistlik veya bir kaç pislik geliyor. Oysa konuşmayı, danışmayı, fikri paylaşmayı, bilenlere sormayı, seven, isteyen Ülküdaşlarım inanıyorum ki beni anlıyor hak veriyorlar. Fakat hayli şişkin, başa bela egosu olanlar tabiiiki bu duygu ve düşüncelerimi anlamayacak, hak vermeyecek. Eğitim, nasihat ve tavsiyelerimin Ülküdaşlarım tarafından uygulanacağına inanıyorum. Helal kazanç irtibatı biz Ülkücüler için son derece önemli. Haramın karşısında helal olarak durmak Ülkücülüğümüzün gereğidir. Sonunda bir şiirle çok şeyi aza sığdırarak ve Fahri Kainat Efendimiz Muhammed Mustafa S.A.V’in biz Ülkücüler için reçete hükmünde olan şu (Hadis-i Şerif) Kutlu Sözüyle bitirelim. "İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz." |