Yüreğimin Sahrasında BırakmalıydımAslında Hiç yazmamalıydım Ruhumun hicran damlalarını Yüreğimin sahrasında bırakmalıydım Ne kadar heves ve arzular varsa arınmalıydım Her şartta ve lahzada en yakının rızası için çalışmalıydım Yapamadım Önce sadece yaşayandım Sonraları fark ettikçe anlayandım Her mecrada ibret toplayarak sabırla yaşadım Dilsiz ve işitmeyen bir can gibi kendi halinde candım Yüreğimde iman adına ne varsa onu yaşamak için vardım Hatalarım Hiç olmaz mı, maksadını aşmaz mı? Beşer ne yaptığını hesaplamazsa utanır mı? Yoksa pişkinliğe verip, hayâ ve edebi bırakır mı? Haysiyet ve itibarını hiç dikkate almadan yaşar mı? Vasıfsız ve sefil bir vaziyet içinde cemiyet hayatına çıkar mı? Beşer olmak Henüz insanlaşmaktan uzak durmak Adabı muaşereti hiç talim etmeden yaşamak İlim ve irfandan, sohbet ve istişareden uzak durmak Her türlü asabiyet ve şer meziyetleri iftihar bilip kanmak Hiç kimseye faidesi olmadan ve yalnızca nefsi için çırpınmak Ne okunan ezanı Ne kürsüden vaaz eden hocayı Urbası yamalıklı ve takkeli zavallı bir amcayı Beli bükülmüş, etrafından imdat bekleyen zavallı nineyi İçinde korku dolu, ürkek bakışlarıyla boynunu büken bacıyı Anlamayan, onlarla can olmayan, hevesi için sınır tanımayan Bilmem ki artık Meramım kifayet eder mi? Namazın farz ve vaciplerinden habersiz can küser mi? Hırs ve hıncını bir ömür taşımış nefs sahibi hidayete erer mi? Yargılama hakkı olmadığı halde, bunu yapan canlar yeter mi? Akıl ve irade sahibi olmak, ilim ve irfansızlık içinde felaha erer mi? Mustafa Cilasun |