HAMSİ VE ADÂLETŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiirin açıklaması:
Son günlerde bir moda oluştu: İri hamsi ile yavru hamsiler birlikte avlanıyorlar. İnce hamsileri kimse satın almadığı için, hamsi satıcıları bunları irilerinden ayırıp, tenekeler dolusu hamsileri çöpe atıyorlar!.. Bir hamsiciye: Neden bunları ucuza satmıyorsunuz. diye sorduğumda, hamsi satıcısı; asıl acı cevâbı veriyor: “Abi, bedâva veriyorum da kimse almıyor ki, ne yapayım bu kadar ince hamsiyi, mecbûren çöpe atmak zorunda kalıyorum.” diyor! Hamsinin, incesi ile karışık olanını 1 Kğ. ise 500 000 TL. ye veriyor, satılmıyor; incelerini seçip, çöpe attıktan sonra irilerinin 1 Kğ.na, herkes; 750 000 TL. Ödeyip alıyorlar!?. İşte hamsinin hikâyesi, Bende böyle başladı. Eskiden, ince ve ezik hamsileri köylü vatandaşlar, çok ucuz fiyata teneke işi satın alırlardı ve fındıklık diplerine, bahçelere dökerler ve gübre olarak değerlendirirlerdi. Zavallı hamsi yavruları, gelecek yılı görmekten geçtiler, gübre bile olmadan ve gelecek nesil insanlara faydalı olamadan yazık olup, çöpe gidiyorlar!.. Çevrecilik bilgileri, İnsanlardan gittikçe uzaklaştı yada biz kendimizden... Öyle değil mi?!. Bolluk; Körlükmüş meğer de, biz anlamıyormuşuz! Herhalde... Sizler ne dersiniz, haklı mıyım? Haksız mı ? OLAY YILI:2007 VE 2008 AV MEVSİMLERİ...
-yaşanmış bir olay ve ardında bıraktığı adâletsizlik!-
Hamsi, Şubat ayında yavru ile dolaşır, Ağlara yığın ile ince- iri doluşur... Satınalan ev halkı, pişirmeden ayırdı, İnceleri yediler, beylere; İri kaldı... Dedim: Olmadı böyle, neden ikilik olsun, Dedi: Evhanımı ki; iriler sizin olsun... Dedim: Hamsi de bile adâlet olmalıdır, Ayıklayan ince’yle, hazır bulan iri yer!... Adâlet: Hamside de... Asâletliysen eğer, Hamsinin adâleti; Ana-Yavru yemezler!... Yavrusu ana ile gider iken yuvaya, Gelecek yıl, hayâli; hamsiniz, çok bol ola... Bırakın artık gitsin, Ana- yavru “Kuyu”ya, Peşinden giden: Kâtil. Yazık etme; yavruya!... Sınır boyunu aşan, Trabzon’dan göç eden; Hamsi; Bereketimiz. Uyan!. O’nu yok eden!... Hatırlıyorum da! Ben; Hamsi Sempozyumunu, Ne, tedbir almış idik! Oyna: Mahcup oyunu!... Var iken bilinmeyen, sağlık ve gençlik gibi, Hamsi, evlere besin, aklımız, bak! Cin gibi... Trabzonlu tüketir, Dünyâ’da ençok o’nu, Değerini bilelim, gelmesin neslin sonu!... Kaybolduğu zaman da oturup düşünmeden!. İri- ince ayırdık- İnceler; çöpe... neden?!... Allah verdi, tükettik, bütün doğallıkları! Unutmamalıyız ki; vardır, er-geç sonları... Kalbime güç pompası, gözüme fosfor; Hamsi, Anlayan, anladı da anlamayan’ n’idem ki!... Kadir, baktı? Düşündü, Ana ile yavrular! Anasının koynunda, ölmüş körpe Hamsiler!... Ana sevgisini biz, doyumca yaşamıştık. Arada ne fark var ki; biz insan, o’nlar balık!... Heey, Size söylüyorum; balıkların dostları: Ekmeğiniz-aşınız, balık arkadaşınız, Nesiller korunarak, sayısın’ artırınız... Hamsi için toplantı, dilerim yapmazsınız! Denizler bize yeter, bilerek avlansanız!... Dünden bu güne kaldı, yârın: ”Var” sanmayalım! Otuzdokuz oldu tam, hafife almayalım... Bu son satırı olsun, hamsibaşı sırası, Burada noktalandı, Hamsinin, asıl ”YAS”ı. Kadir YETER .TRABZON. |