Sabredip, Özellikle SustumCan… Hayli zamandır Sabredip, özellikle sustum Bir müddet zihnimden çıkartmıştım Müşterek konu ve hatıraları silip atmıştım Keyfi davranamazdım, nefsim için yaşayamazdım Bilmem ki Hiç hatırlar mısın? Bir sabrı lisanla seni uyarmıştım Savrulma, saçılma, avunma, avutma diyerek Dikkatini çekmek, idrakine seslenmek istemiştim Lakin sen o emelin uğruna hiç aldırmadan yaşadın Elbette ki İradene müdahale edemem Akıl danelik konusunda seninle yarışamam Bir açıldı mı ağzın mümkün değil susturamam Sanal bir kişilik üzerine oynadığın ne çok aşikâr Avunan, aldanan kimse için üzülmeyi hak sayamam Aslında Seni tanıdığıma sevinmiştim Vesile olan dostlara teşekkür etmiştim Candan, samimi gördüğüm tavırlarına imrendim Abartılı ve gereksiz davranışları nasılda fark ettim Bin hüzün içinde suali dostlara yönelttim, garipsedim Demek ki Hayat felsefesi edinmiştin Her tercihin takdir görsün istedin Gerçeği görüp gidenleri nasıl acımasız eleştirdin Vefa ve dostluk mevhumlarını nasıl dünyevileştirdin Dil döndükçe, kalbin küçüldükçe, ruhun halini geçtin En yakın Dost ve yaren dediğin Ahiret kardeşim diyerek iftihar ettiğin Her fırsatta akıl ve nasihatlerini esirgemediğin Kendi halinde, seçkin kişiliğiyle, edebi sezgileriyle Aşkına ram eğleyen suskun bir cana iftirayı layık gördün Birileri gibi sessiz mi kalaydım, hala sana alkış mı tutaydım Edep ve edebiyatı, sanat ve sanatkârlığı bu kadar ucuza mı bıraksaydım… Mustafa Cilasun |