Çiçekçi kadın serisinden aşk acısıÇiçekçi kadın serisinden aşk acısı Geçen gün Seval gelmişti dereden tepeden konuştuk epeyi bi lafladık sonra aniden yani ikimiz aynı anda söyledik adını içim cııız etti uzun bir süredir adını anmamaya seni düşünmemeye gayret ediyordum büyü bozuldu ağlamamak için zor zaptettim kendimi Sevalin de hiç suçu yok kızcağızın o da seni özlemiş besbelli o da çok üzüldü söylenip durdu kendine iki erkek evladın varmış eşin hastaymış evlerden uzak şu kötü hastalığa yakalanmış korkuyormuşsun senin adına üzüldüm derken kapı çalındı bu kez benimkiler geldi iki arslan parçası ikizler oğullarım zamane çocukları işte şirlerimle dalga geçiyorlar çiçekçi kadın ne demişti baba diyor katıla katıla gülüyorlar bilirsin işte senin de başında ne güzel çocuk olmak ve ekliyorlar bu vakaa milattan önce miydi baba yani annemden evvel mi diyerek sululuklarını sürdürüyor keratalar kimse bilmiyor ne acılar çektiğimi ama hiç hiiç pişman değilim bu mektubu kabil değil sana gönderemem ama ne yapayım kağıtlara döküyorum içimi hayat insanı nerelere sürüklüyor Seval biraz daha oturup gitti ben de bunları yazıyorum sana oğlanlar da beni unutup geçtiler internetin başına Allahtan yakamı zor kurtardım dillerinden onları da göreceğim bakalım böyle gülebilecekler mi artık eskisi kadar resim yapamıyorum grip te olmuyorum sanki yağlı boya ile gribin bir ilintisi varmış gibi hem gribin de mikrobu bulunmuş ah ne olur bir de aşkın mikrobu bulunsa 2/Ağustos/2011/Salı/Bodrum Yüksel Nimet Apel |
hayatın içinden bir kare. sanki ben de oradayım. Öylesine sıcak, öylesine içine alıveriyor ki insanı...
AŞKIN MİKROBU... Bulunsun mu acaba? Aşkın da genleri bozuldu... Sevgiden çok para bürümüş gözleri...
Selam ve sevgiler... Gönül dolusu...