Bir Tek Sana Kıyamadım Sevgili
Gönül dağlarından bin naz ile süzülüp
Şırıl şırıl sevda türküleri söyleyen nehirim Ateşe koşan pervane gibi koşarım Coşup çağlayarak gözlerine akar Aşk denizinde kaybolurum Hırçın zamanlarıma inat Büyüler gözlerin sakinleşirim. Ve sonra büyür sevdan içimde Deniz ben olurum yayılırım gizlice Çok gemiler batırdım derinlerimde Hırçın dalgalarımda batıp yittiler Mazime kayıt düşüp gittiler Bir tek sana kıyamadım sevgili Gözlerinin sahiline sokulup Mavi beyaz dalgalarım okşar kumsalını Gözlerinde seyrederim kendimi Gündüz dalgın ve sakin dalgalanırım Gece bir başkadır gözlerinde yakamozlarım Martılarım en güzel şarkılarını sana söyler Şen şakrak dolanırlar üstünde Ormanlarda sürmeli gözlü maralım Kekik kokulu dağlarda salınarak gezerim Nice avcı düştü peşime öldürmek için Kimi okla kimi tüfenkle kimi tuzakla Ok atanın kopardım yayını tüfenklinin gitti canı Tuzak kuran kendi düştü hali perişan Kolay av değildim anlayacağın Düşkündüm hürriyetime Dorukları karlı dağlar Kekik kokulu ormanlardır yurdum Ve bir gün sen düştün peşime Bir tek sana kıyamadım sevgili Kötü niyetliydin öldürecektin Lakin sürmeli gözlerinde Gördüm gonca gonca karagülleri Bir tek sana teslim oldum Ve bir tek sana vuruldum Ya severdin beni seni sevdiğim gibi Yeni yurdum olurdu gül bahçelerin Ya uğruna ölürdüm Zümrüdü Anka idim Kaf Dağı’nda Kuşların padişahı dağların kralıydım Masallar yazdılar şanımı anlatmaya Övgüler dizdiler efsaneler söylediler Sevenimde çoktu sevmeyenimde Ama beni en çok sevdiklerim öldürdü Hudutsuz menfaatle yararlandılar benden Yoruldum bıktım bitmeyen hırslarından Ne zaman ki tükenip düştüğümü gördüler Acımadan sırt çevirip gittiler Ben ki Zümrüdü Ankayım küllerimden doğarım Her düştüğümde daha güçlü kalkarım Bir tek sana kıyamadım sevgili Paramparça eder canın yakardım Güzel cemaline vurulmasaydım eğer Anladım ki sevdan ölmeye değer Şimdi artık kül değil sevdandır dirildiğim Mutluluk seni sevmektir budur tek bildiğim Fahrettin Petriçli |