(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
KISA KALACAK UZUN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KISA KALACAK UZUN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Evet Usta'm, tahammülünüz yok bilgisizliğe. Haksız da sayılmazsınız hani... Ve fakat, herkes bilecek diye bir şey yok. Hem herkes bilse, o zaman nasıl ayırt edilir bilenle bilmeyen...
" Doğruya dar sana yoldaş tezata bak Ve susa varıncaya kadar arayış iblisin marifetidir "
İlk dizeden ; Doğruya dar olan tezatın yoldaşı olmak....: doğrusu çok olanın doğrusu az olanla münasebetini anlıyorum bu dizeden.
yine
" Doğruya dar sana yoldaş tezata bak : tan doğrusu az olanın doğrusu çok olanla münasebetini anlıyorum.
Yani sen' öznesinin mi doğrusu azdır, yoksa kendisine mi yoldaş olanın orada çift anlamlı bir anlatım tercih edilmiş.Gerçekten ifade olarak çok beğendim.Zengin bir dil kullanımı.
Her ne şekilde olursa olsun...şiirin öznesi " sen " ile kendisine eşlik eden arasında bir doğru kavramı açısından ciddi bir uçurumsal bir sorun olduğu gerçeğinin ifadelenmesi olduğudur.
Akabinde gelen dize ; susuncaya kadar...sessiz kalıncaya kadar, artık her şeyi ( bilgiyi, idraki, bilgiyi, algının en üst düzeyini ) özümseyip içselleştirene değin bu tezatlık durumun olacağını bunun iblisin bir getirisi olduğunu yazmış sayın şair...Yani aldanışın...
Sesli kalarak, konuşarak yoldaşı olmak kendisiyle zıt karakterli bir doğrunun direkt yanlışın yanına kaymak oluyor.Yanlış davranmak, hata yapmak, kötü şeylere zemin hazırlamak bir anlamda.
Doğru...........................Sayın şairimizin bakış açısıyla değerlendirir isek,
Susmak bilgeliği, kendisi için en doğru tercihi yapabileni temsil ediyor...
Yani susan insan, hem yoldaşını iyi seçer hem de şeytana uymamış olur.
Ve finalde bütün bu olanlardan sonra, kendine yönelerek...hepsini görüyorum, anlıyorum, biliyorum da ...gücüm yetmiyor demiş bir anlamda değiştirmeye...Ve bu değiştirememeden kaynaklı acıyı vahşetle imlemekle durumdan ne kadar ızrar içinde bulunduğunu ifade etmiş.
Yine nitelikli okuruna anlamlı mesajlar veren bir eserdi.
Yalnız sayın hocam, doğru demişsinizz ya hani...doğrunun tanımı ya da yanlış olarak kabul edilenin varlığı konusunda bir nebze açıklayıcı bir dize olsaydı keşke diye düşünmeden edemedim.Evet genel anlamda düşünmüşsünüz.Halet-i ruhiyenizde , düşünce algınızda , idrakinize ilişkin bir doğru - bir yanlışa hatta binlerce doğru ve yanlışa ilişkin kıstaslarınız mevcuttur ve muhtemel bu şiir bu doğru ya da yanlış kabullerden biri üstünde yoğunlaşılarak kurulmuştur...Öyle olmasa bile, bir doğru üzerinden yürünülmüş olsaydı keşke...Daha net, daha berrak, daha gözle görülür, daha elle tutulur bir iç özün önderliğinde okumuş olurduk.
Ha bu şekilde olmamış mı elbette olmuş.Haşaaa..haddim olmaz zaten de ..acaba dedim..bir tırnak açılımı bir fikir babında...
Yanlış anlaşılmamayı umut ederek.Tebrik ederim eserinizi.Selam ve saygılarımla.
DOĞRU..alışkanlıklarından şartlanmalarından ve cehaletten kurtulmuş her insanın yürekten hissettiği bir olgudur.
Ve bu derin anlatım gerektiren konu sayfalarca anlatım gerektirir..kısaca değinirsek..hayattaki her şey birbirinden farklı olan birer benzersiz tektir ve bu birinin diğerinden farklı birlerin her birinin yalnızca birer tanımı vardır.ki bu tanımlar sizin gibi dünyadaki bilenlerin ortak tanımıdır..kimseye göre değişmeyen tanımlardır ve doğruların bizde çağrıştırdığı insanın da bir tek tanımının olduğudur..evet uzun dedim ya..insan ve hayatı BELİRLEME yazımlarımda sayfalarca anlattım.
Evet. Bu soruyu sizin sormamanız gerek Çünkü bu sayfada bir şiir yazdığımı ve şu an itibarıyle 600 mısrada olduğumu söylemiştim ve bu şiirden 6 bölümde indirmiştim..okudunuz..Ve sanırım orada yeterince doğruları anlatmıştım.
Yorumunuz yeterli bulurken genel anlamda bilginizin üst seviyede olduğunu da biliyorum ve yoruma ayırdığınız zamanı için ve emeğiniz için minnet ve saygı duydum.
Evet Usta'm, tahammülünüz yok bilgisizliğe. Haksız da sayılmazsınız hani...
Ve fakat, herkes bilecek diye bir şey yok. Hem herkes bilse, o zaman nasıl ayırt edilir bilenle bilmeyen...
Saygımla...