Birleşen Gönüllerin Bedeli / 1Bazen kabuğundan sıyrılmış köklerinden kopup gelen kendini beğenmeyen bir ceviz gibi adem olmamışlığı yaşarız bazen kader leş gibi leş kokular sunarken mis gibi de leş kokularda sunabiliyor ve hatta misi misle de güzelleştirebiliyor bazen hayat düşük bir doğum yaptırırken sahip olduklarımızı da içine esir aldırır sanki bizden bir parça değilmiş gibi olamadığımız mekanları ve insanları da yaşanmışlığa çekmek zorunda bırakır sosyal ihtiyacın mecburiyetlerin de körleşen hayat bağlarını yaşanmış yılların birikimine emek adına kutsallaştırır çekip gitmek istesek de henüz büyümemişsin dir henüz derdinin dersini bilmeyen Leyla gibi susuz sebkensin dir vazgeçemeyiz vazgeçil mezleriyin arasına önce kendini eklersin hani Ayasofyanın sessiz ağlaması nasıl acı veriyorsa işgaline sayısız kurban verilmiş kutsallığın Kudüs’ü kadar talihine bırakılmış maneviyatım Mescidi Aksa kadar tufan altında kalmış tayfunların yar yatağı kadar kaderin alın yazımızı çizmesine izin verir toprak yüzüne umut çiçeği ekeriz nasıl olsa Araf dayız İbrahimi yakmayan ateş İsmailleri kurban bilecek filiz hali Yakub meyve hali Yusuf bedeli Kays olacak nasıl olsa toprak dayız su akar yatağını bulur ya fıtratın fıtratı gereği birleşen gönüllerin bedeline kendi kabuğunu beğenmeyen meyveye olgunlaştıracak tohumunu Gülay GÖKTÜRK |