ÖRENKÖY MANİLERİM
Hanaya goydum erik
Gözele gözel derik Örenköy’ün gızları Vallahi taze FERİK Harmandan taşı çeci Gelip yemesin geçi Gönlümden sen geçiyon Diyemem sana bacı Mengireyi çevirdin Şüt kaynarken devirdin Emsüzlüğün üstünde Göğnüme nasıl girdin Demüstüde ot bitmiş Horozlar erken ötmüş O kız seviyor diye Oğlan martaval atmış Işıkdağdan aş da gel Asarı dolaş da gel Ben aşgından ölüyom Manasura koş da gel Tarlanın ekinleri Galavan dikenleri Sen gavuştur Allah’ım Aşıklık çekenleri Çayiçinin oluğu Tutamadık balığı Ben ömrümde görmedim Senin gibi alığı Dere yolu bozuktur Çıkınımız azıktır Kömürümüz yok bizim Yakdığımız tezektir Herenimde goyutmaç Yoğurd var bakraç bakraç Höşmerimle gaygana Yeme de yanından gaç Ataşı alaflıdır O yâr tatlı lâflıdır Türkü çağırıkana Gaşuğunan teflidir Yemenisi yeşilli Entarisi afilli Basma fistan giyiyor Saçı önde kâküllü Yaylaya çıkamadım Dalabur yakamadım Yâri uzaktan gördüm Yüzüne bakamadım Gızıldepe aşılır At eşekle goşulur Arabam yolda galdı Yağmur gökden deşilir Yanağı kirez gibi Gavurga cerez gibi Ona varmam demişsin Bu bana garez gibi Yemenisi oyalı Dudak sanki boyalı Tadı damakta kaldı Samanlıkta soyalı GINDABAKLAR ŞAVIL’ı Mani yakmak gavili İnanmazsan inanma Daha dolu bavulu Mehmet Kındap |