GAYEM
Aşk diyorlardı yine elimdeki adresin sokağına
Bir bir geziyordum kapıları, yüzüme kapananları saymıyorum bile Sokaklar çıkmaza girmiş, kapılar sürgülü ardından Yoktu bir kim o diyenim, yoklayanım yoktu Asayişin berkemal olduğu bir semtin Yolunda gitmeyen sevdalısıydım ben, her sokak başında Suçum Hakk’ın yolunda hakkım olana boyun eğmemdi Bu yüzdendi afili haykırışlarım, yerli yersiz serzenişlerim Oysa ! Kaldırım kenarında mendil satan bir çocuk gibiydi bekleyişlerim Gayem naçizane ekmeğimin parasını kazanmak değil Gönlümün gönlüne tevafuk olduğu yârın sokağında Gayem alın terimin doruklarında sevdalanmaktı Semtin kenarında bir sabahçı kahvesinde sabahlayabilmek Güne seninle sensiz uyanmak kahvaltı tadında Demli bir çay ve eşliğinde taze bir simit dumanında Senle günaydın diyebilmek geceden kalma sabahlara Alnıma yazılmışlığı var istesen de silemezsin bu sevdayı Üzerime sinmişliğin var istemesen de gönül nezdinde Zamanın esas duruşa geçtiği vakitte yol almaktı gayem Sonumun, son yolculuğuna giden bu sol koltuğunda |