MEHMEDİM...
MEHMEDİM...
Söz vermiştim bir tanem artık yazmayacaktım Dayanamadım yine, yasağı deliyorum Üzülüyorum diye sen de kızmayacaktın O güzel yüreğinden affımı diliyorum.. Öyle hoş oluyor ki seninle aşka hitap Bıkarım sanma yazsam binlerce sayfa kitap.. Ne akrabam- ne dostum, değildi umurları Türlü kurgulardaydı beni sokağa atan Yağıyordu semadan tükürük yağmurları Yine ıslanmıyordu yalana yalan katan Hani nasıl derler ya, kırık kol yen içinde Benimkisi facia, dümen dümen içinde... Ve sen böyle bir anda yaralı bir kuş buldun Cemre indi gönlüme, sonra her şeyim oldun Hızır gibi yetiştin, sen ne dürüst bir kuldun Kar yolu kapamıştı, sen bana açık yoldun.. Gök çökmüş üzerime, ben yerle bir olmuşum Göz açsam yumsam mavi, ben mavi kör olmuşum!.. Senin anladığın gibi bu gün biraz estirdim Sensiz renklerden aciz şu ressamın fırçası Ellerinden mahrumdu, saçlarımı kestirdim Şimdi sönük bir yıldız gördüğün ay parçası... Ocak mı geliyor ne, dağlarda karı gördüm Aynada biraz daha benzimi sarı gördüm... İtilen kadınların eğilen başlarını İhanet acısını ben gibi bilen var mı? Atık su mu sanırlar dökülen yaşlarını Kadın neden sokakta, evi gönlüne dar mı? Fırtınalara karşı dimdik durmam da yasak Kadere razı olup boyun burmam da yasak!... Gece yolculuğunda düşlerim dolu dizgin Sarmasını bilmiyor yorganla kavgalıyım Yatağım şikayetçi, yastık başımdan bezgin Denizler durulmuyor, hep böyle dalgalıyım Her gece misafirdir sana dair gizlerim Bu sebeple uyanmak istemiyor gözlerim... Yaşarken-yaşlanırken zamansızlık ne tuhaf Hiç gelmemiştin zaten, çektin gittin sayamam Bırak da bazen olsun aklım kalbimden muaf Varlığını tatmadım, yokluğuna doyamam.. Bir bilsen ne hislerle kutladım yaş günümü! Yarınım yoktu zaten, sele saldım dünümü... Dünya denen şu zindan adım adım bitmiyor Ömrün son baharında çıkması zor yokuşu Bu aşk bende gönüllü, göndersem de gitmiyor Dinmez arzularımın dudağımı yakışı Hasret çemberindeyim, aşkım içimde tutsak Camların buğusuna adını yazmam yasak.. İstirham ediyorum fazla soru sormayın Ne zaman, kimdi, nerde, hangi gün hangi gece Zaten yüküm çok ağır bir de sizler yormayın Bana bu destanları yazdırıyor tek hece.. Aşk benim yüreğimde, kiminle ne alaka Cezam varsa çekeyim, tez getirin falaka... Muradı olmamış ki ne Şirin ne Aslı’nın Haddimizi bildik biz, boş hayaller kurmadık Sonu hüsranla bitmiş nice sevda faslının Bu sebeple vuslatın üzerinde durmadık... Haydi siz tüm sevenler, tüttürün bacaları Kutsuyorum aşk için çektiğim acıları... Sevene-sevmeyene kalkar limandan gemi Nasılsa son bulacak şu üç günlük saltanat Asla pişman değilim, İyi ki sevdim seni Evet her şeye rağmen..yaşamak kutsal sanat! Göz gördü gönül sevdi, bir gölgeye dev dedi Bir his bana çekinme, ölesiye sev dedi... ...... Ruhum alarm veriyor anlıyorsunuz di mi? Boşaldı zembereğim yeniden kurun beni Heyhat!..biliyorum ki geçti sevdanın demi Çok acı çektirmeyin, kalbimden vurun beni... İşte saat yirmi dört, takvimden bir gün düştü Uykum gelmedi amma kalemim yorgun düştü... ........... Bulem hatun, 20/12/2014, Antalya... |
selam olsun ...