Aşk HitabesiGönlümün unutmak bilmediği vefasız Seni aşkların en kutsalı saymak Benim için bir şeref meselesiydi Ama sen ilahi aşkımı çiğneyerek Bile bile nankörce geçip gittin Bense bu vahşice ihaneti Ne bu dünyada, ne de öbür dünyada Hiçbir zaman unutmayacağım! Seni hatırlayıp düşündüğüm zaman Sanki bin yıllık bir mazinin Bin yılık bir geçmişin Tatlı anıları gözlerimde canlanıyordu! O pırıl pırıl kızıl saçların... Neşeli ve tatlı sesin Kendine özgü hareketlerin Gözlerimi kör edecek kadar Beni sana bağlıyordu! Bense bu hareketler karşısında Kendimden geçiyor Ve derdine deva bulunmaz Hastalıklar içinde Kıvranıp duruyordum Benimse bu çabalarım Platonik bir hikayeye dönünce Kahroluyor kendi kendime Sitem edip isyan ediyordum! Keşke ben ben olmasaydım! Sen de sen olmasaydın da Seni görüp tanımasaydım Ve kendimi sen düşüncesine Ve sen duygusuna Mahkum etmeseydim... Şimdi kendi kendime soruyorum Bu hikaye karşısında Ne yapmalıyım! Umutları çürümüş, kaybolmuş Bir kuş gibi karanlıklarda Kanat mı çap malıyım? Alıp başımı bu diyardan gitmeli miyim? Sensizlik denizinde yok mu olmalıyım? Fırtınalarla bir meçhule mi sürüklenmeli miyim? Ya da bin parça toz mu olmalıyım? Hayır hayır sana yeniden sesleniyorum! Gece ve gündüz çırpınan denizler gibi Her çareye baş vurmak Geçmiş anıları yeniden canlandırmak Senin gibi kutsal bir varlıkla Kenetlenmek için Seni yeniden Sevgiye aşka çağırıyorum Ve bu düşünceyi bir şeref meselesi yapıyorum! Ve bu hitabeyi yazarak Seni yeniden sevgiye, aşka Davet ediyorum! Selçuk Noyan Ataseven ++ İlk Yazım 1975 Yeniden düzenleme 19.06.1986 Cuma İstanbul / Gül tepe |