Toprak Kokulu Şehir
Yağmurun çiselediği toprak kokulu şehir
Sende hem hüznüm kaldı hem de sevincim Akmıyor artık, balık tutuğum o nehir Sende hem siyahım kaldı, hem de beyazım Yanmıyor artık dağların süsü, çoban ateşi Sende hem ışığım kaldı hem karanlığım Geceye küsmüş, kırık sokak lambası Sende hem korkum kaldı, hem cesaretim Kayb oldu mazinde o mahsun çocuk Sende bayramım kaldı, hemde yaslarım Erimek bilmezdi, diz boyu yağan karın Yırtık papucum kaldı sende, titrek ellerim Buram buram kokardı,kara fırın ekmeğin Sende hem gözüm kaldı, hemde yüreğim Akasyalar vardı eski değirmen boyu Sende hem güllerim kaldı, hem de dikenim Uçsuz tarlalarda buğday başağım Sende hem dinçliğim kaldı hem yorgunluğum Kızıl pembe olurdun güneş batınca Nasırlı elerim kaldı sende,tükendi ümitlerim Soğuk pınarların vardı,sularından içtiğim Sende hem sevdam kaldı hem de gençliğim Dilek ağacında hala asılımıdır taşım Hem yanık türküm kaldı,hemde mızrapsız sazım Sen hayatımı çalan,ölüm sesizi şehir Hatıram kaldı sende,birde o emanetim Borçlu kalmayı sevmem, kaldı sana bir borcum |
Şiirin hoştu
saygılar...