GİDİYORSUN İŞTE
Gidiyorsun işte
Hem de yüreğimi alıp gidiyorsun Bırakmıyorsun geride bir nefes bile Günahlarını da götürüyorsun Yaşananları terkine alıp gidiyorsun Ne kaldı arkanda biliyormusun Ruhu bedenden bağımsız Terkedilmiş yaşayan bir mevta Gidiyorsun işte Hemde bütün gemileri yakarak Ardına bakmadan susarak Yağmurdan kaçıyorsun gibi Ama doluya tutulacağın İçime doğmuş gibi Muhtaç olursan bir sığınağa Denize düşmüş gibi Sarılma yılanlara Sefer görev emri çağrını bekler Gidiyorsun işte! Bakakaldım öylece şaşkın şaşkın İnanamadığım besbelli Yapayalnız kalışım içindeyken herkesin Kalabalıklar yabancı hepten Ben senin umurunda değilim ya Bana da angarya sensiz dünya Artık Yokluğunu tadıyorum Varlığına doyasıya alışamadan Gidiyorsun işte! Geldiğinde mevsim bahara dönmüştü Bademler çiçeğe bürünmüştü Leylekler yuvada görünmüştü Gidişler hep sonbahardır nedense Gözden kaybolan birde sevdiğinse Tulumbacılar bile yetişemez imdada Gözyaşlarıyla sönmez hazan yangınları Gidiyorsun işte! Öylesine sıradan bir gidiş değil Gidişmi kaçışmı belli değil Varlığına aşinaydı Sokaklar Hatta sokak kedileri Yokluğun katlanılası değil Sanmaki sedece benim Öksüz kalan Menekşeler boyun büktü Kızılçamlar yaprak döktü Karabasanlar boğazıma çöktü Gidiyorsun işte! Ellerini veda anlamında sallasanda Gel, gel der gözlerin Biliyorum dönmeyeceksin Beni nisyana mahkum edeceksin Hüzün hal tercümesidir veda busesinin Yakar çift taraflı Tarifsiz bir sızıdır baki kalan Gönül kırgınlığı bu Deva bulası değil Hoş kızamıyorum yinede sana Sitemlerim sıra sıra dizilir Şiir olur yazılır Kem söz olası değil. Turan UYSAL 3 Aralık 2o14 Miesbach |