Merhaba Sevgili...
Satır satır yazıyorum seni kâğıda.
Bir kalemim biliyor bunu. Ucu yok yazdıklarımın. Yazabildiğim kadar yazıyorum işte. Kelimeler cümleler paragraflar kitaplar izliyor birbirini. Bitmiyorsun sen. Dakikalar saatler günler aylar hatta yıllar geçiyor. Ama unutamadığım olarak kalıyorsun hafızamda. Ne sevdim seni ben. Bir kuş gibi ürkerek ama bir aslan kadar cesaretle, Bir şair kadar duygu yüklü ama bir komutan gibi kahramanca. Sahi ne sevdim seni. Cehenneme atılmak için en önde bir maraton koşucusu gibi koşarak. Sevdim işte ötesi yok. Acabası aması fakatı yok. Yani ölümü sorgulamadan sever gibi sevdim seni. Hani bırakıp giderken iyi bak kendine diye bir not tutuşturmuştun elime. Kapının o çıldırtan sesi ve elimdeki notla beni bir başıma bırakıp iyi olmamı isteyebilmiştin umursamadan. Oysa hayvanları bile acı çekmesin diye öldürürdü atalarımız. Sen o zaman can çekişirken beni öylece bırakıp gitmiştin hani. O gece öldürmedin diye beni çok kızgınım sana ben. Vicdan denen kelimenin safsata sevmenin yalan olduğunu öğrenmiştim sayende. Şimdi sana söylenmiş sözlerim yazılmış kitaplarım var. İçim kan ağlarken sığındığım kelimelerle öğrendim sadakati. Yazdıklarım senindir al hepsini ama ver götürdüklerini. Hayallerimi gülüşlerimi umutlarımı ver hadi. Harcamadıysan tabi…. |