Çıplak ve kuruydu ağaçların dallarıÇıplak ve kuruydu ağaçların dalları Çıplak ve kuruydu ağaçların dalları Bir nefeslik canı kalmış Şu benim yılkı atımın Son bir kez yemle de gitsin Senin de gama bürünmüş ellerin yüzün Yetmez mi iki poşet hüzün Yar benim gönül demliğimi demle de gitsin Çevremde dolanıp aranıp durma Bulamazsın kırıntısını neşenin Sevincin ki olsaydı iyi olmaz mıydı Bir tutam karanfil yerine Kör topal gidiyor işte hayat dediğin Nedir senin derdin mirim Vur ıçına dehle de gitsin Vur şu yaşam denen enstrumanın teline Bir nalına bir mıhına Açmazı yok çıkamadık başa onunla Hele bir yat istiareye sor Şıh’ına Cennet cennet deyip durma durduğun yeter Bir hayır yap sevabına peyle de gitsin Bu hayat denilen bela Düz yolları yokuşlara süren Bu meret bu pilli zilli bırakır yarı yolda adamı yüzüstü Çıplak ve kuru hayat ağacının dalları Kış hüznü çökmüş kırlara Bir nefeslik canı kalmış şu benim yılkı atımın Dehle dehle de gitsin Yüksel Nimet Apel 22/Kasım/2014/Cumartesi Güzel sesiyle şiirime can veren ruh olan; bu vesileyle şiirimi bana daha çok sevdiren, sürprizlerle dolu genç dinamik, insani yönüyle ve şairliği muhteşem şiirleriyle gönüllere taht kuran kıymetli arkadaşımız Hicran Aydın Akçakaya hanım size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum. Çok mütehassis oldum ve yine ağladım, tabii bunlar sevinç göz yaşlarıydı. Eksik olmayın sizin de değer verenleriniz çok olsun! |