ŞARLATAN
Burçlara bakıyormuş,
Şarlatana bak hele. Gelecek okuyormuş, Şarlatana bak hele! Palavralar diz boyu, Ses cıvık tonu koyu, Sanki iblisin soyu, Şarlatana bak hele! Yıldızı yükselecek, Bir yakını ölecek, Bir misafir gelecek, Şarlatana bak hele! Kafasına giriyor, Reçetede veriyor, Her ipe un seriyor, Şarlatana bak hele! Laf ebesi ukala, Sömürücü müptela, Sanki püsküllü bela, Şarlatana bak hele! Bunlara kanan aptal, Ekranda sunan aptal, Konuk bulunan aptal, Şarlatana bak hele! Bu ekran muhaciri, Bazen ümit taciri, Bazen ecrin teciri, Şarlatana bak hele, Bir sebebi mucibe, Makyajlı bir ucube.. Sanki dersin öcü be, Şarlatana bak hele! O kadar biliyorsan, Başka bir tezgâh kursan, Bir anda voli vursan! Şarlatana bak hele! Sen kimsin be zibidi? İstidadın ne idi? Ah seni, seni gidi, Şarlatana bak hele! Bu basıl bir kehanet? Bu nasıl bir keramet? Yeter bunca melanet, Şarlatana bak hele! ALLAH bilir gaibi, Odur sırrın sahibi, Hav, hav etme it gibi, Şarlatana bak hele! YAŞ der ki; şirk koşuyor, Zaafları kaşıyor, Haddini çok aşıyor, Şarlatana bak hele! 17.11.2014 Mehmet YAŞ |