YalnızımIrak sokaklarında bir gariban , Bekler vuslattan terhis Sineler yarılıyor Denizin kızılı; Kızıl denize karışıyor Hergün bir kahraman defnediyor dünyam, Nesiller kuruyor gözlerimin önünde Bakiyeler soruluyor amel defterimde, Münker’e dost,Nekir’e küs yürüyorum Ahlardan ve keşkelerden ağıtla dikiyorum kefenimi, Ruhum gölgeliyor, nefsin pis hülyalarını Gelmedin, Daha doğrusu gelemedin Hiç olmadığı kadar yalnızım, İsyana sürüklenen bir densizim Dar ağacına kurulan kefensizim, Dahada ötesi; Herşeyden önemlisi,sensizim Gözlerin gömdü beni, Matemden bir kabre Kimseye diyemedim, Seni nice sevdiğimi Sende bilemedin ,kaç kez öldüğümü İnkar da etsem, Sana muhtacım gurbette Açtığın derinliğe evren sığmadı, Küf kokan huri diyarına mı terkettin beni? Akmasın gözlerinden yaldızlı inciler, Keşke benim olsa ,bu ruhu önüne sersem Miladı var her hasretin, Geçer elbet Farzet ,yaşlanmış güzelliklerin zekatı, Ellerin ellerimde,sen bilmesen de Kalbimin miftahı sendedir korkmayasın, Sen yaşa ki dünyam dönsün, İki cihan,cehr ile sönsün Damarlarımda dolaşan hüzün Geç kalınmış kavuşmalar, Çiçek yerine alınmış prangalar Lanetlenmiş geçmiş, Hepsi sana ait parçalar Esefle ve şerefle kabullendiğim benimsemeler Cihada gidiyor sana dizilen ezgiler, Türkü oluyor bazen anılar Destanlaşıyor umutlar, Sonra aniden kış geliyor muhabbetimize Bütün güzellikler silinip gidiyor anılarımdan Artık kabul edebiliyorum yalnızlığımı Saman çöpü üzerinde, Okyanus aşmaya çalıştığımı Artık kabul edebiliyorum bulanmışlığımı, Hasretini çektiğim aşkın,ellerimden kayışını Artık kabul edebiliyorum yanılgıları, Ve kabul ettiğim herşeyi reddettiğimi Artık kabulleniyorum yalnızlığı, Ve sensizliği… |