Halen Enkaz
kaldırımları yoktu,
dardı, ruhum kadar uğramazdı göçmen kuşlar çıkmaz sokaktı, adı alakuş kiremitli çatılara yağsın yağmur, derdim çok ses çıkartıyor teneke çatılar çocuktum...o zamanlar da mutsuzdum sessiz sedasız bir köşede ağlarken de neye ağladığımı bilmezken de kıyısız denizleri seyrederken, en yükseğinden ankaranın olmayan çıtalımla umut uçururken... bilmezdim, her yananın dumanı olmazmış külü de... seyrederdim cezaevini, cezaevinden evimdi kalem, yıkıldı yakılmadan kına, isterdim kalem tutsun ellerim anladım ki, iki kere iki dört etmezmiş her zaman dünyam karardı kalem kırıldı dönüşü olmayan karardı |