Zümrüt GözlerinBir bakışın gönlümde onulmaz yara açar Köpüren nehirleri yakar zümrüt gözlerin Biraz gülümseyince aklım havaya uçar İçimde ki koylara akar zümrüt gözlerin Dağlara nazar etse dağların karı erir Aşığa aşılmayan zirvelerde el verir Ferhat’ı derde salan Şirin’iyle everir Beni dünya evine sokar zümrüt gözlerin Ola ki bir an olsun gözlerimi sakınsam Okyanuslara değil derelere bakınsam Hasretten şekva edip arada bir yakınsam Bakışlarına keder takar zümrüt gözlerin Pusudaki avına ansızın akın eden Ani bir saldırışla uzağı yakın eden Sivri pençelerini çelikten zıpkın eden Tıpkı bir kartal gibi vakar zümrüt gözlerin Âdem’in dolaştığı cennetin cüzi gibi Ceylanların koştuğu vadinin düzü gibi Bakmaya doyulmayan Hurinin yüzü gibi İnsanı hülyalara sokar zümrüt gözlerin Dilese peşi sıra orduları yürütür Aslanı binek eder zebraları ürütür Destur etse o anda kutupları kürütür En çetin yangınlardan çıkar zümrüt gözlerin Göz açıp yumana dek ışığın hızı gibi Mavi okyanuslarda denizin kızı gibi Gökyüzünde süzülen şimal yıldızı gibi Hüdai’nin kalbinde çakar zümrüt gözlerin 23.10.2014 Kütahya |
tebriklerim mahir kaleme