y/OL..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın VE/
ezbere bildiği bütün patikalardan/yollardan sapıp, bir DÜŞü avuçlayıp camların pususuna yasladığından beri/erirken buz/yutkunarak büyüyen bir gece bıraktı pencere aralıklarında ki o kimdi/bunları yazdıran ve nasılsa her daim yazdıracak OL/AN... (...) Bir kelime ile doğdum Ve yanıldım sonra Bir kelime ile yandım ki Ruhum dokunsallığını hissetti Parmak ucu sadakatinde/ Duruldum Ve bir nefeslik gücüm kaldı/ Sordum… (Işığında yanmak,ışığında yanılmak bir kelebeğin kanat/yürek acısıysa/yokluğunda uslanmak/ hangi dokunuşla yeniden doğmak/susarAK”…) Çizilmemiş Atlaslarda Ordular gördüm yenik Ve ağaçlar hiç açmamış sabaha Dal/budak bir gölgeye sinmiş Düşlerinin sülfürü Ve tuzu teninin/ İyodu sonra İçine/ıslağına Ve gömdüm parmak uçlarımı Ve en çok/larımı Eksilerek/eksilTERek Tenindeki teri silerek Ak/ Üç nokta illüzyonu Ak/ Erken kalkılan sabahlara Ayaz. Çatlayan dudaklara Ak/ Bentlerim parmak uçlarının istilası Yak/ Islaktı hava Ve yarı açık omuzların Bir yağmura yakalandı Kuş kanatlarında bahar hevesi vardı Yankısında sesinin ki Islanan kanatlarınla uçma bahsi vardı Birkaç kanat telaşı içindeyken sen Saçlarında güneş battı sonra Gölgeler yeni uykuya dalmıştı Sönmemiş kent ışıkları altında Usulca sokuldu ve dokundu bir ten Bir ten battı tenine ki Bir öykü edası vardı eksik susuşlarında Düşlerinde bir kadın sesi vardı hep/ //Gidişlerin tarihi yazılmıyor// Bir zerre DÜŞerken kırıklarına saçlarının Bir soruya bulaşıyor dudakların Bir sonraya Bir dileğe/tutulmamış Bakir Bir bedene ki Tut/ma beni Bir uçurumdan atlarken Ve rüzgarıN değerken SAÇ/larıma.. (...) //ve sen ki hiç bir noktalama işaretlerinden nasiplenmediğin için durmadın/durulmadın// |
"Sen o yağmurları bilmiyorsun
Bir kadına ağlar şehir
Omuzlarında ürkek durgunluğu
Ve erkek yorgunluğu bakışlarında
Yalnızlık telaşıdır gidişin...
Issız bir ayazın
Mahremine dalan arsızlığı düşün...
Gitmek
İtilmektir uçurum kenarından
Kalanlar için...
.......
Sen mevsimleri bilmiyorsun
Parmakları dağlar şiir
Dudağında zemheri harfler üşür
Bir çocuğun ölüşüdür ana rahminde...
Umarsız kalışıdır gidişin...
Bu seyredişin kör bir yanı var
Şimdi yüzüme çarpan koca bir duvar gülüşün...
Gitmek
Yitirmektir yönünü
Bulanlar için...
.......
Sen o yalnızlığı bilmiyorsun
Nasıl aynada eskir yüzün
Hüzün nasıl çarpar yüreğine
Duman kaçar gözlerine vakitsiz...
Kimliksizdir gidişin...
Ay düşer denize, dalga ıslanır
Kıskanır Uskumru bakışı bulutsuz Martı
Ve düşlerimi bu kaçıncı bölüşün...
Gitmek
Bitirmektir belki de sevdayı
Yalanlar için...!? "
gibi gibi işte...