gece...
gece...
loş ışıkları caddenin duvarlara yansır kaldırım taşlarının gürültüsünde yollara serpilir tek tek ayak izleri gelip geçen tramvayın sesinde kalır gece senin benim gibi düz yolda sanki yolunu şaşırır bir gariban kuş köprü altını mekan tutar bir telaş içindedir kırlangıç yuvası çamur kokan ağzı nefesimi keser sanki hiç doğmayacak gibi güneş karanlık yüreğimi sarar çırıl çıplak gece ay ışığına sığınır bir hüzün kaplar yüreğimi yeni bir gün gibi düşer gölgeme sabahın ilk ışıltıları pencereme vurunca ak ile kara gibi sevinç ile göz yaşı sadık bir dost gibi yüzüme gülümser bir ömürlük hayat bir an gibi gelir geçer........alibaba....18.10.2014 /güre |