Köroğlu'na Açık Mektup!Şiirle, yazıyla, sözle, Benim, sana haykırışım. Nâmert, kol geziyor bizle, Boyun bükmek, oldu işim. Gayrı bana, Ayvaz deme! Selâmet var, bu yaz deme! Biraz sâbır, biraz deme; Boyun bükmek, oldu işim. Urgan aldı, nâmert ele, Saldı beni, dilden dile, Bitmez gibi, menhûs çile; Boyun bükmek, oldu işim. Hani Hoylu, hani Kizir? Soysuzlar, oldular Vezir! İnfâzıma, hüküm hazır; Boyun bükmek, oldu işim. Kırat’ına, atla da gel, Delileri, topla da gel, Destûrumu, katla da gel; Boyun bükmek, oldu işim. Şimdi birşey, moda oldu, ’Çek-senetçi’, revâç buldu, Ahd-e vefâ, lâfta kaldı; Boyun bükmek, oldu işim. Şimdi para, mânâ oldu, Buzağılar, Dana oldu, Hak haksızdan, yana oldu; Boyun bükmek, oldu işim. Hani Kenan, hani Hasan? Nerde hakka, parmak basan? Vurup eylediler, susan; Boyun bükmek, oldu işim. İtler ürer, kervânıma, Huzur gelmez, hiç yanıma, Dokunuyor, bu kanıma; Boyun bükmek, oldu işim. Gel gayrı, yolun gözletme! Sırra dalıp, can özletme! Sebepsiz, bunca uzlet ne? Boyun bükmek, oldu işim. Bil, kalmadı tahammülüm, Koparıldı, nice Gül’üm, Hayattan, tatlıdır ölüm; Boyun bükmek, oldu işim. Bir nâra vur, Çamlıbel’den, Nâmert anlar, bir bu dilden! Göz kurudu, akan selden; Boyun bükmek, oldu işim. Ya feryâda, imdât eyle, Ya barış et, Bolu Bey’le’ Neticeyi, bana söyle; Boyun bükmek, oldu işim. Yol görünür, bana dağlar! Olur mertten, yana dağlar! Haber versin, sana dağlar; Boyun bükmek, oldu işim. Nigâr hanım, kara bağlar, Kabre sığmaz, bakar ağlar, Nâmert çıktı, geçen çağlar; Boyun bükmek, oldu işim. Başı tuğlu, Hân Ayvaz’ın.. Sırma püskül, telli Saz’ın.. Nerde? Yiğit, tok avâzın; Boyun bükmek, oldu işim. Elemlerden, oldum düçâr, Nâmert vurur, mertler kaçar, Yüreğimde, yara açar; Boyun bükmek, oldu işim... Ozan İlo, şaşar hâle, Feryâdımı, verme yele! Hele kalk, bir davran hele; Boyun bükmek, oldu işim!... CAN GARDAŞIM MAKBERÎ/Ahmet AKKOYUN’UN GÖNÜL PINARLARINDAN SÜZÜLEN, GÖNÜL İNCİLERİ : eyvallah can gardaşım eyvallah beni çağırmışsın geldim ben zamanın Köroğluyum duydum avazuını ses yetiştirdim kabulüyle tebrikller ..........ozan ilo’ya Yazı şiir sözü duydum Yola çıkmak benim işim Yürek yanık ona saydım Yola çıkmak benim işim Sen Ayvazsın yüreği nâr Bekle gelir bekle bahar Sabır aşktır özüne sar Cenge akmak benim işim Urgan ne ki kılıç keser Yiğit rüzgar olur eser Melanetler korkar susar Kabre tıkmak benim işim Hoylu meydanları gezer Kiziroğlu soysuz ezer Hükmü ancak Allah yazar Kös ve tokmak benim işim Kır atım ki meydan arar Delilerim bıyık tarar Hepsi hazır seni sorar Bayrak dikmek benim işim Moda dersin nedir bre Çek senet mi yeni töre Ahd-e vefa düşmüş zora Yola sokmak benim işim Para amaç değil araç Halkım için aldım haraç Anlaşıldı zaman kıraç Gönül sekmek benim işim Kenan dağda eder talim Hasan’ımsa dili alim Aman bulmaz bizden zalim Hâzdan bıkmak benim işim İtler ne vakt aldı paye Soysuzluk mu oldu gaye Sebep nedir söyle niye Dişi sıkmak benim işim Çağırmışsın beri geldim Yaşlı gözle seni buldum Mahzun gördüm melûl oldum Nara çakmak benim işim Sabır eyle sabır işin Gülden ayrı kalmaz düş’ün Daha nice vardır aşın Çile çekmek benim işim Çamlıbelden gelir nara Namert olan düşer dara Yakışmaz göz ah-u zara Düze çıkmak benim işim Ben Köroğlu ben ki beyim Bolu beyi ancak tay’ım Hazır ettim ok ve yayım Ciğer sökmek benim işim Dağlar bizim yâr’ımızdır Gelen gönül yarımızdır Dost olanlar kârımızdır Nişan takmak benim işim Nigâr hanım verdi aman Kabre sığmaz hazır heman Namertlere yoktur güman Çağı yakmak benim işim Han Ayvazım önümdedir Sırma püskül yönümdedir Telli sazım yanımdadır Söze dökmek benim işim Elem tasa boşa yaşar Namert gelir mertler coşar Hışım olur bentler aşar Hanlar yıkmak benim işim Ozan ilom olma sefil Makberî’yim sırra kefil Kaçmaya yer bulsun gafil Hakka şakmak benim işim Makberî - Ahmet Akkoyun ...06/02/2008....22::30..İst |
selamlar saygılar.