Yormayın şu mecalsiz halimiYar… Bırak essin bağrıma Sinemi dağlayan yakarışlarına Vaktini bekleyen ve korlaşan umutlarıma Ruhuma seslenen sırrı hikmette ki sabrıma Kim bilir Belki ferahlarım Bir nefes, bir yudum su misali coşarım Bu sevinç ve sürurla yaşlarımı bırakırım Ufkun, afakın serinliğinde bir an olsun açarım Hüzün Vurur şakaklarıma Dinmeyen sancı ve gönül yarama Sessizce yazarım ruhumun hicran damlalarını Ayan ederim meramlaşan duygu ve umutlarımı Artık Her lahza kapımı çalar Gece ve gündüzümle bana refiklik yapar O yarın firkati yüreğimi ne amansız dağlar Göz kararır, umut hazanlaşır, ruh hasrete kanar Dağlar Bir başkadır gözümde Özüm ve kelamımda değişmeyen yerde Ne volkanlar barındırıyor halde sessizlik içinde Bir vakar, edep var sevdası, aşkı tahayyül edince Sormayın Yormayın şu mecalsiz halimi Mahcup ederek bir kenara bırakmayın Hor ve hakir görerek asla acıyarak bakmayın Anlayın, en azından anlamaya çalışın, ayıplamayın Mustafa Cilasun |