sonra/ya..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın sonramsın/zifir karanlğımın içinde..sen ki ezberlerini bozarken yüreğimin bir kelimeyi kıvırıp dil ucu sadakatimde ısırıyordum alt dudağımın içini..sonramsın/ve en sonumdasın, bütün yollarımın sana çıktığı ki soluğum kesilirken nefessiz bitmemiş sözüm gibi dökülüyordun parmak uçlarımdan ve sen sızarken çatlaklarımdan ışığın düşüyordu gölgelerime..parlayan bir ay ışığı gördüm teninde..beni yakan ateşinin altından sıyırırken nabzımdaki hasreti/hararETİ..ben bütün meyveleri yere dökülmeye hazır bir mevsim gibi delicesine dönüyordum yerimde...
(...) sonra, kendini defterin sayfalarına bırakan o kelimeler alınca hükmünü çözülmez düğümlerle bıraktı avuç içlerime mührünü ki işaretidir oyuncağına küsmüş bütün çocukların... ıslanmış kirpikler... aşka biçilen değer kabuğu soyulmuş bir ruhun içine dokunması bir elin ki uzAKtan ve çok derinden... omzuna ve kürek kemiklerine çarpan bir b-akışın gamzesinde bir DÜŞü s-aklayAN simyacısı olur... fısıltısında bir sesin/nefesin ıslanan bütün dudAKlar... nefret ve isyan yok... en kuytu yerlerinde bile odanın mavi renge bürünmüş yüzlerin gözbebeklerinde büyüyen sabır ve sevdanın bütün dillenmiş sözleri sıcak şimdi. yakıyor ve çarpıyor yeniden merhaba sana/sadece sana damarlarımı zorlayan kadın.. kadınım.. gerçeğine aç kalmış bütün sorguların eksik bir cevap buluyor tuzundan soyunurken Nil sabırla ikiye ayrılıyor nehirlerim ve öyle tuaf bakma bana secde ediyorum aşka ki içimde son/baharı yaza çeviren sen geçip geçip karşına gözlerimi dikiyorum tenine kurtulmak istemediğim bir salgın yürürken içime.. (...) |
(...)