Korkutan kurgu Kurgulu tutsaklık korkunç Saklanacak yer yok İt olmak ayrıdır kurt olmak ayrı Şerefle karıştırılan şeriflik Sığır çobanlığını muteber kıldı At çalanı vurun
Köksüz haymatlos döl zayiatından türemiş habis Saçları hizalı pörsümüş adam diri vücutlu başsız kadın kadim toprakların efsunlu dili sarıl bulduğun şifanın kaynağına gözeler az gelir Kyble memelerinden emzir ki medeniyet artsın
Bir avuç kıl gözyaşı dolu ağız ağlak öykücülerin oğlanı "kahperenkli" bakış kuşkanadının mahsus tüneğiydi giderim giderim de ayaklarım emanet bazen bir sarılışa hasret belki bir elif miktarı dokunuşun sadaka
Sus ya da öl ya da bırak yağmur başlasın sen bu toprakları doku/n/mayı bilmiyorsun çek elini Tek bir kutsalını öpüp başına koymuşluğun yok Ne bilirsin bebe nedir, bala nedir
Sıratı Mustakîm Boynumda yaralı bir kuş alazı
şimdi var git senin olmayana yabanı nakşet aşılanmış köklere yeni bir tarih yaz fıtratında var
venüs’ün gazını dindirmek için çabalarken grimuson 18.08.2014
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Boncuklu Pusu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Boncuklu Pusu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
dedim ama vikipedia'da dadaizm için ne demişler bakayım istedim. buyrunuz. " Dada, Dadaizm veya Dadacılık I. Dünya Savaşı yıllarında başlamış kültürel ve sanatsal bir akımdır. Dada Dünya Savaşının barbarlığına, sanat alanındaki ve gündelik hayattaki entelektüel katılığa ve erotizme bir protesto olmuştur. Mantıksızlık ve varolan sanatsal düzenlerin reddedilmesi Dada'nın ana karakteridir.
Jean Arp, Richard Hülsenbeck, Tristan Tzara, Jacques Magnifico, Marcel Janco ve Emmy Hennings’in aralarında bulunduğu bir grup genç sanatçı ve savaş karşıtı 1916 yılında Zürih’te Hugo Ball’in açtığı kafede toplandı. Dada bildirisi de burada açıklandı.
Dada isminin nereden geldiği konusunda kesin bilgi olmamakla beraber Fransızca ’da oyuncak tahta at anlamına gelen "Dada" bu kişilerin yarattığı edebi akımın ismi olarak seçildiği yönünde bir görüş vardır.
Bu akım, dünyanın, insanların yıkılışından umutsuzluğa düşmüş, hiçbir şeyin sağlam ve sürekli olduğuna inanmayan bir felsefi yapıdan etkilenir. Birinci Dünya Savaşı’nın ardından gelen boğuntu ve dengesizliğin akımıdır. Dada’cı yazarlar, kamuoyunu şaşkınlığa düşürmek ve sarsmak istiyorlardı. Yapıtlarında alışılmış estetikçiliğe Karşı çıkıyor, burjuva değerlerinin tiksinçliğini,pisliğini,iğrençliğini,berbatlığını,rezaletliğini vurguluyorlardı.
Toplumda yerleşmiş anlam ve düzen kavramlarına karşı çıkarak dil ve biçimde yeni deneylere giriştiler. Çıkardıkları çok sayıda derginin içinde en önemlisi 1919-1924 arasında yayınlanan ve Andre Breton, Louis Aragon, Philippe Soupault, Paul Eluard ile Georges Ribemont-Dessaignes’in yazılarının yer aldığı "De Litterature" (dö Literatür)'dü. Dadacılık 1922 sonrasında etkinliğini yitirmeye başladı. Dadacılar gerçeküstücülüğe (sürrealizm) yöneldi."
eğer ki şiirin atfedildiği muhatabı olsaydım ezilirdim bunca ağırlığın altında sanırım sadece bu kadarını söyleyip susuyorum ki bu şiir sus diyor insan sadece oku...
şiir di yerden göğe dünde bu güne var olsun nur olsun kalemin Filiz şairim
bazen ayan beyan bazen de saklanıyoruz imgelere diyelim :-)
yanılmıyorsam daha önce hiç denk gelmedik hoş sefa geldiniz sayfama teşekkür ederim değerli ziyaretiniz ve yorumunuz için selam ve saygı sunarım esen kalın
kökler sağlam aşı değil bunca yıldır hep birileri geldi aşıladı gitti gelmeden aşıladı gitti yaklaşık belki fazla da olabilir yüz yıl aşı yapıldı ancak tuttu gibi selam ve saygı sunuyorum esen kalın
yanılmıyorsam daha önce hiç denk gelmedik hoş sefa geldiniz sayfama teşekkür ederim değerli ziyaretiniz ve yorumunuz için selam ve saygı sunarım esen kalın