Arzın nidası dinmiyorBilmiyorum yolun selametini, tevdi edilen şevki Öylesine gidiyorum göçmelerin dirliğimde fevki Ne şimal, ne şark ve hatta dahi garp esin mevkii Kaybolan ümmet kimliği, şura ahengi azimet mi Arzın nidası dinmiyor ve afat nefesleri götürüyor Bela, musibet tükenmiyor, şirret hanelere giriyor Evlatlar kimi dinliyor, serzenişler kifayet etmiyor Kul başını alıp gidiyor, Beşerlik aşka hükmediyor Oysa süreler okunuyor, ayetler bir bir dile geliyor Neden kalplerin sesi duyulmuyor, yürek burkuyor Akıl sır ermiyor vakit kime hakikati hikâye ediyor Annem babam kabrinde bilsem ki hasreti demliyor Kavuşmak bilincin olmazsa niçin kefalete yetmiyor Kim vefayı hakkıyla biliyor, sadakat ta uzaklaşıyor Zülüm, ümmeti muhammendin umutlarını yoruyor Ne bir hal kalıyor, ne de taranan sayfalar okunuyor Temaşa ettiğim hasret gülü ne kadar güzel kokuyor Hissiyatımı özlemle kuşatıyor, atimde şevk beliriyor Kalbi umutlarım harlaşıyor ve seninle anlamlaşıyor İşte bu vakit hüzün halimden ayrılıyor sana erişiyor Sadece bilmek elvermiyor, azim zarureti kesp ediyor İradem aklımla vicdanıma yöneliyor idrakte bekliyor Sabır, kanaatle kavilleşiyor, umut kalplerden uçuyor Senin eksik etmediğin tebessümün halime haz veriyor Seyyahın halinden hancı bir başka anlar hasret kokar Aşk, muhabbet bahtında açan ne letafetli bir ilkbahar Sevgiden kim korkar, sevda sağanağında edep bir har Ah kalbim aşkın buğusunda ar var kim ararsa illa kar Hali yazmak ve melali merakla arza sunmakta evet fark Ruhun sayfalarında solumak kalbi müşterekliği bulmak Ecrin suhuletiyle barışık olmak, fazilette hazla yarışmak Ah efendim, bir şekliyle sana ulaşmak, yaşamaktır sanat Mustafa Cilasun |