İmtihanım
İkibinonbirin onyedi kasımı
Bir yaşattı bir geri aldı yas’ımı Anakalpe götürmüşler naaşımı Yaşadım Rabbimin yeniden ömür bağışını Efrat tüm toplanmış hastahaneye Ev ahalisi yıkılmış viraneye Öyle bir ateş düşmüş ki haneye Canlarım dönmüşler divaneye Tam üç gün ölüme rehin kalmışım Kah gözüm açmış kah dalmışım Hep riskle yoğun bakımda kalmışım Ama hep yaradana kavi inanmışım Derken doktorlar hadi git yaşa dediler Dostum dediğim namertler haklarımı yediler Kahhar esmasının hakkına ugradılar İkibinoniki kasımda mezara yollandılar Değdimi..!bunca yılın haklaşması bumuydu..? Ölüm gelmez belledin yaptıkların doğrumuydu ? Taptığın dünya malı seni kurtarıyormuydu...? Ölüm seni benden önce toprağa koydu...! Üzüldüm hem de senin bana üzülmeyeceğin kadar Sana göre bunların hepsi de kader Hakkımı helal edemiyorum sana bu bana keder Değmedi hinlikler kendinde bende olduk heder Hani nerede o sevgili akraban Allahaşkına nerede Gördüğüm kadarıyla çok keyifliydi teneşirde yattığın sırada Delikanlı sanıyordun müptezeli her yalakalanıp anırmasında Sen ve herşey sadece malzeme ve paraydınız ona göre kasada Masiva sahibi akraban hem de cuk oturur bu tabir Elbette herşeyden haberdadır hesap soracak HABİR Çok erken oldu gidişin erkendi sana ehli gubur Allahım dogruluklara ihsan ediyor sabır Bak sene ikibinondört eylülü onaltısı oldu İyiliklerde kötülüklerde karşılığını buldu İnsanlara beslediğim insaniyet hepten soldu Tamam benden alındı çalındada size ne kaldı... Tutmasına bile yalan söyleyip tırtıklayan müptezel Yutturdu yalanlarını gerçek gibi birde okudu gazel Dünyadan önceside vardı iyi bilirsin adı ise ezel İnanmam sana Kuran bile okumamıştır o sevdiğin müptezel Mehmet TUTAR 16-09-2014 |
Mutlu yaşantılar seni bulsun.
Zamanını bilmezsen aşkolsun...