AYNI
Bereketliymişsin, cennet Türkiye’m
Elli yıldır gördüm, kuzgunlar aynı. Sesler çıkarmaktan her an korkuyom Bir sonuca vardım, azgınlar aynı. Zevk, sefada seni yöneten beyler Üç beş dürüst belki var ama neyler Bozulmada sona dayanmış soylar Hortum sesi duyan sezginler aynı. Şehitler uğruna ölmüş boşuna Halimiz gidiyor düşman hoşuna Kan tahlili yapıp atsak dışına Saygıda kusurlu azgınlar aynı. Masayı doldurmuş ebatlı başlar Halkı nerde görse eğilir kaşlar Babası yanına gelince dışlar Görevinden bıkmış bezginler aynı. Belli aslında şu sende gezenler Kol kola beraber astı ezenler Esas kullar kara yazı yazanlar Ortaya çıkmayan düzgünler aynı. Zarlar karşılıklı atılır beşe Keyfler çatılınca gidilir işe Avanta pay için yatılır düşe Suçsuz çıkarılan süzgünler aynı. Dilleri dönüyor ceplere göre Bazen dikdörtgenler oluyor küre Hortum sömürmede hızlıdır süre Dursunî’yi çarpan kuzgunlar aynı. – 16/11/2007 |