Sahipsiz Sitem...
Sahipsiz hüzün taştan krallığının isyankar elleri eriyen balyozudur tanrının
Binlerce kalesini yıkıyor ruhumun Kayıtsızlığımın gülümseyen küllerini parçalıyor pençeleriyle bir derinin kemikten ayrılması kadar sancılı Soluğumun tütünsüz geceleri Gırtlağımda duraksıyor zehirli duman Tuzak şehirlerin bağışlanamayan gölge darbelerinde Külleniyor nöbet ağlayışların Önceye tutsak düşlerim sensiz düşüşün ortasında Vazgeçiyorum seni düşünmekten Nedensiz sinmiş göz yaşıma kokun Hıçkırık denizidir isyanlarımla kuruttuğum Yakıyorum sevda şarkını uyutup Bir çığlık tutulmasında kaldırırken başını ay dünya söküp atarken yüreğini Ölüm denen coşku kör olup çalsana kulaklarıma sen aşksız uğultunu Kara perdeni çek gözlerime gömüldüğün suların altından Ruhumun kara deliklerine çekilen hüzün bulutları ıslanırken ağlıyorum boşluğuna kalabalığın Ve; Sensizlik aşındırıyor sevda kayalıklarını kendi kendimin misafiriyken... Recep Yeşil Ataköy... |