Gecenin ışıklarını söndürdümYar… Artık sana Gel diyemem Ne kadar yüzümü Hasretinin Rüzgârına döndürsem de Ümitlenemem Gecenin ışıklarını söndürdüm Sessizliğin toprağına Şevk ve sürurumu gömdüm Bahtımın her sayfasına Derin bir tebessümle baktım Ne kadar Çile ve cefa varsa Hamt etmek için Sahibe sığındım Neye, nasıl inanıyordum Ne kadar biliyor Ve iman ediyordum Kutsallar Karşısında kararlıydım Ve fakat anlamadan Nasıl sahip çıkardım Kitap derin bir muamma Olarak karşımdaydı Öksüz ve yetim Peygamber anlaşıldı mı? Din adına dindarlık Yapanlar sanki kadıydı Kalbi hassasiyet Onlardan çok uzaktı Ritüel ve şekle Bürünmek mi kurtaracaktı Mukallit kimlik Ne zamandan beri irfandı Bizi bizden uzaklaştıran Nedenler vardı Bir insan Kendi kimliğine Bu kadar uzaklaşır mıydı? Ruh ve dimağ adına, Kalp ve vicdan Namına ne vardı Nefs zaten her bakımdan Ortalıkta salınandı Edep Ve hayâ Umursanmayan Hayati hakikatti Cehaletin ve pişkinliğin Her türlüsü karşımızdaydı… Mustafa Cilasun |